HAZIRLIK MAÇI – TEREK (D)
#fenerinmaçıvar
İlk hazırlık maçımız bu akşamüstü Rusya Ligi takımlarından Terek’e karşı oynayacağız. Terek, Rusya Ligi erken başlayacağı için, bize oranla daha hazır bir görüntü sergiliyor. Bizimse kalitemiz daha yüksek. Takımla henüz 3 gündür birlikteyim. Bakalım ilk hazırlık maçımız bizlere takım ve oyuncular hakkında nasıl sinyaller verecek.
Maçtan hemen önce tünelden sahaya çıkmak üzereyken, Salih’in yanında durdum. Göz göze geldik ve “Başlıyoruz evlat, kendine güven. Sahada kafanı kaldır, görerek oyna” diye son telkinlerimi yaptım. Kafasıyla onayladı sadece. O’na verdiğim sorumluluğun farkındaydı. Umarım altında ezilmez diye içimden geçirdim. Sonrasında hızlı hızlı tüm takımın omuzuna dokunarak, Fenerbahçem için sezonun ilk maçında kulübedeki yerimi aldım.
Maç sonu soyunma odası keyifliydi. İlk hazırlık maçımıza göre beklentimin üzerinde oynadık. Salih takımın geri dönüşünde fitili ateşleyen isim oldu. Van Persie’nin ceza sahasında indirdiği topa gelişine çok güzel vurdu. Belli etmesem de golüne çılgınlar gibi sevindim.
Bu maçtan sonra RVP ve Salih’i odama çağırdım ve Van Persie’den Salih’i kanatları altına alıp çalıştırmasını istedim. Her ikisi de olumlu karşıladı.
Bu arada Şampiyonlar Ligi’nde kuralar çekildi ve rakibimiz Young Boys oldu. Seri başı olmayan Monaco ile eşleşmediğimiz için iyi bir kura diyebilirim. Bu maça kadar hazır hale geleceğimize eminim.Hazırlık maçlarımızı tamamladık ve oyun ve sonuç olarak taktikten memnun kaldım.Hazırlık kampının yıldızı Robin van Persie ve Emenike oldu. Santrafor mevkii için büyük rekabet yaşanırken, Salih gol ve asist katkısı yapmasına rağmen patlayıcı bir performans gösteremedi. Bir maçta aşırı zorlanma olmaması adına yedek beklettim. Bunun dışındaki tüm hazırlık maçlarında ilk 11 oynattım ve 6.6 – 7.1 arası puanlamalar ile maçları tamamladı.
ŞAMPİYONLAR LİGİ 3. ÖN ELEME – YOUNG BOYS (D)
#fenerinmaçıvar
Maç öncesi soyunma odamıza, az da olsa coşkulu olan taraftarımızın sesi geliyordu. Taktik tahtasına Yeni Sezon Formalarımızı astım. Meraklı gözlerle beni izleyen oyuncularıma dönerek “Sezonun ilk resmi maçına çıkıyoruz, çalıştıklarımızı sahaya yansıtın! Unutmayın, bu forma üzerinizde olduğu müddetçe mücadele etmeye zorundasınız. Çünkü bu forma ile dünyanın neresinde maça çıkarsanız çıkın, sizi desteklemeye gelecek insanlar var. Onları evlerine mutlu gönderelim. Hadi çocuklar, bunu siz yapacaksınız.” Konuşmam bittiğinde, tercüman Deniz çevirisine devam ediyordu. Sonrasında tüm takım “Hadi hadiii” diyerek çember oluşturduk ve “En büyük” sözüme “Fener” şeklinde karşılık verdiler.
Taraftarımızın hissettiği maç günü heyecanı bende de vardı.
Maç kadromuz: Lens ve Alper’in cezası, Volkan ve Mehmet Topal’ın sakatlıktan yeni çıkmaları sebebi ile bu şekilde bir ilk 11 tercih ettim. Allah utandırmasın.
Rahat bir oyun ile turu ilk maçta cebimize koyduk ve dönüyoruz. Takım taktiksel direktifleri iyi uyguladı ve rakibi ilk yarım saatlik oyunmuzla bitirdik. Hele Salih… 2 asist yaparak maçı 8.8 puanlama ile tamamladı. Kendisinden beklediğim performansı, ilk resmi maçta gösterdi ve taraftarın yine prensi konumuna geldi. Roma yıllarının pasını yavaş yavaş üzerinden atıyor. Özellikle ceza sahası çevresinde sürekli olması gerektiği yerdeydi. İnanılmaz bir pas yüzdesi ile (45/48) takımı çok iyi yönetti ve daha da önemlisi takım O’nun oyun liderliğini kabul etti.
Şükrü Saraçoğlu’nda sıcak bir yaz akşamı oynan rövanş maçı 0-0 sonuçlandı. Karşılıklı ataklar ile geçen karşılaşmada, kendisine güvenip oynatmaya devam ettirdiğim Ertuğrul maçın adamı seçildi. Salih ise maalesef kayıplara karıştı. Takım olarak oyunu zorlayamadık ve çok top kaybı yaptık. Defans oyuncularının iyi, hücum oyuncularımızın kötü olduğu ilginç bir maç oldu. İlk maçın yardımı ile turu geçtik.
Şampiyonlar Ligi’ne son adımı atmak için geçmemiz gereken ekip; Shakhtar oldu. Aklıma hemen geçen sezon oynan ve Vitor Pereira ile kabusa dönecek sezon başındaki eşleşme geldi. İlk maç Kadıköy’de 0-0 sonuçlanmış, rövanş maçını 3-0 kaybedince elenmiştik. Aklıma Ezel’den bir sahne geldi; “Vitor Pereira sevdiğimiz bi abimizdi. Janti adamdı. Adabı giyinmesini çok iyi bilirdi, mesela ben bilmem. Çok gülerdi ben gülmem.” Bakalım başında benim olduğum Fenerbahçe’yi geçebilecek misin kaardeşşşş?
Bu arada “Spor Toto Süper Lig” başlamak üzere ve sezon öncesi şampiyonluğun en büyük adayı biziz. Parasını yatırmak isteyen bu oranı (4.00) kaçırmasın.
Shakhtar maçları öncesi son bir hazırlık maçı ile oynamayan oyuncularımın durumunu görmek istedim. Özellikle Volkan Demirel’i ayrı bir gözle izledim. Ancak maç sonu dehşete düştüm. Ertuğrul’un artan bir performansı vardı ancak Volkan kalecilik özellikleri ve tecrübesi ile kendisinin halen çok önündeydi. Volkan’ı Shakthar maçlarına ısındırmak için oynattığım maçta kaleye gelen 5 topun 4’ünü yemişti.
ŞAMPİYONLAR LİGİ PLAYOFF – SHAKHTAR DONETSK
#fenerinmaçıvar
Şampiyonlar Ligi’ni “Şampiyonlar Ligi” yapan en önemli özelliklerden biri kesinlikle o tarifsiz müzik eşliğinde yapılan seremoni’dir. Sahada biz, tribünde ve ekran başında olan taraftarımız bunu hissediyordu. Bu serüven grup aşamasına taşınmalıydı. Avrupa Ligi bizi kesmez.
Maça kalede Ertuğrul ile başlama kararı aldım. Kendisine güvenim tam, başarılı bir hazırlık dönemi ve Young Boys maçları geçirmişti. Kendisi ile özel bir görüşme yapıp, baskı altında hissetmemesi gerektiğini söyledim. Volkan’ın suratı sirke satıyordu ancak şimdi konsantre olmam gereken daha önemli konular vardı. Hemen Salih’in yanına gittim ve O kramponlarını giyerken “Senin maçın Salih, kora kor bir maç olacak. Ayakta kal ve klasını göster. Bu güç sende var.” diyerek motivasyonunu arttırmaya çalıştım.
Taraftar adına Kadıköy’de önemli bir galibiyet sonrası ritüeli bellidir. Statta bi süre maçın keyfi sürülür. Şanslılarsa takım soyunma odasından bir kez daha gelir. Sonrasında Bağdat Caddesi’nde şarkılar, tezahüratlar eşliğinde tur atılır, mekanlarda bir şeyler yenirken maç hiç izlenmemişçesine televizyonlardan özeti izlenir. Çok şükür bu maçtan sonra da tam olarak bunlar yaşandı. Geçen sezon doping iddiaları ile adı anılan Fred, Allah’ın takdiri olsa gerek kırmızı kart ile atıldı. Bu dakikadan sonra üstünlüğü ele aldık ve maçı 2-0 galip tamamladık. Umarım rövanş maçında son adımı atıp, ait olduğumuz yere adımızı yazdıracağız.
Salih ortalama bir maç oynadı. %90 pas ortalaması tuttursa da, kritik pas veremeden maçı tamamladı. Oyunu göbekten kanatlara yayma konusunda başarılı oldu ve belki de bu sayede Van der Wiel harika bir maç çıkardı ve maçın adamı oldu. Kalede Ertuğrul da güven verdi.
Şampiyonlar Ligi rövanş maçı öncesi, ligin ilk maçına Kadıköy’de Başakşehir’e karşı çıktık. Maçı 1-0 kazandık ve bilin bakalım gol kimden geldi. Karşılaşmanın 10.dakikasında rakip sahaya yerleştiğimiz bir atakta, Alper’in sağdan yerden pasına gelişine vuran Salih’in topu ağlara gönderdi. Hazırlık maçında attığı golü de aynı yerden atmıştı. Sabırla topu çevirip, ileri uçta kendisi ile topu buluşturduğumuzda gol veya asist ile bize dönecektir. Ancak bazı maçlarda, rakip sahaya bu şekilde yerleşemiyoruz ve kaleye uzak kalıyoruz. Böyle maçlarda Salih de ortalama bir oyun sergiliyor. Ancak bu maçtaki tek golü bize 3 puanı getirdi ve kendisi maçın adamı oldu. Golün dışında 2 kritik pas ile arkadaşlarına pozisyon hazırlayan Salih, lige süper bir giriş yapmış oldu.
Hazırlık maçları, lig ve Avrupa derken, Salih gelişime açık bir oyuncu olduğunu gösteren ilk kıpırdanmaları gerçekleştirdi. Attığı goller ve asistler ile bitiricilik, pas özellikleri; özel antrenmanı sayesinde topsuz oyunu ve pozisyon alması; oynadıkça gelişen fiziksel özellikleri derken gelişimi başladı. Ancak henüz oyun başındaki profil kıyaslaması için çok erken. Onun da zamanı gelecek.
Bu kariyer hikayemde yazılarımı çok uzatmadan, kısa kısa ve arayı çok açmadan sizlerle paylaşmayı planladım. Önemli maçları, hikaye tadında sizlere aktarmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Kariyerime şimdilik virgül koyup, bir sonraki yazımda Şampiyonlar Ligi rövanş maçı detaylarını vermeyi planlıyorum. Ligimiz de bir yandan devam edecek ve o kulvarda da iddiamızı ortaya koyacak bir performans ile devam etmek istiyoruz. Unutma sensiz bir kişi eksiğiz. Görüşmek üzere.