Sosyal medya mecrasında yine gezinip gün öldürürken; iki fotoğraf ile karşılaştım. Bu iki fotoğraf da çok farklı bilgileri öngörüyordu ve mutlaka karşılaştırılması gerekti. İşte, “İki Ülke, İki Gazete, İki Kehanet” bu karşılaştırma isteğimden doğdu. Bir fotoğrafta Daily Mail Gazetesi’nin 2007 yılında yayımladığı “Geleceğin İngiltere milli takımı” bulunurken; diğer fotoğrafta ise ismini bulamadığım bir Belçika gazetesinin yine 2007 yılında yayımladığı “Geleceğin Belçika milli takımı” yer alıyordu. Bu iki tablo, birbirinden tam zıt bir çerçeveyi çıkardı ortaya… Fotoğrafları gördüğünüzde daha net anlayacaksınız.. Haydi o zaman, 2007’ye dönelim…
Ben Amos: Manchester United altyapısından yetişen kalecinin, çok yetenekli olduğu ve bir gün as takımın kalesini devralacağı düşünülüyordu. Bu azmi, ona milli takımın kapılarını da açacaktı. Şu ana kadar beklenen olmadı. Ben Amos, kendisinden beklenilen sıçramayı yapamazken; alt liglerden ve farklı ülkelerden birçok takıma 2009 yılından bu yana kiralık olarak gönderiliyor. Şu an Manchester United’in rezerv takımında bulunuyor.
Micah Richards: Manchester City altyapısından yetişen Micah Richards’ın, güçlü sağ ayağı ve yeteneğiyle İngiltere milli takımı için önemli bir şans olacağı belirtiliyordu. 8 yıl boyunca Manchester City formasını düzenli olarak giyen Micah Richards, sezon başında Fiorentina’ya kiralık olarak transfer oldu. İngiltere milli takımının alt yaş kategorilerinde 20, as takımında ise 13 kez forma giyme şansını yakaladı. Daily Mail, görünüşe göre ilk tahminiyle turnayı gözünden vurdu (:
Gavin Hoyte: Arsenal altyapısından çıktı. İlk çıkışında ben dahil tüm İngiliz spor kamuoyu, Hoyte’un Arsenal’in sağ kulvarında iyi işler yapabileceğini düşünüyordu. Hoyte bizi yanılttı ve yükseleceğine giderek düşüşe geçti. 2009-2012 yılları arasında İngiltere’nin alt lig kulüplerinde kiralık olarak forma giydi. 2012’de bonservisiyle Daggenham’in yolunu tutarken; 2014 başlarında ise Gillingham’a transfer oldu. Burada da sözleşmesi sezon sonu bitecek.
Robbie Threlfall: Liverpool altyapısının İngiliz futboluna 2007 yılındaki ürünü… Sol beke çok güveniliyordu ve gelecekte yıldızının parlayacağına inanılıyordu. 2010’a kadar çeşitli takımlarda kiralık forma giydi. 2010’da bonservisiyle Bradford’a transfer oldu. Burada da dikişi tutturamadı ve global İngiliz futboluna 2012 yılında Morecambe ile döndü. Halen burada oynuyor, sözleşmesi sezon sonu bitecek.
[hana-code-insert name=’FMH_ADS_INPOST’ /]
Michael Johnson: Johnson da kariyerine yazık edenlerden… Everton futbol akademisi, onu Hollanda’dan buluyor ve altyapısına transfer ediyor. Burada gösterdiği gelişim Manchester City’nin dikkatini çekiyor ve iki yıl sonra Manchester City’nin 18 yaş altı takımına transfer oluyor. Burada kendini göstermeye başlayan orta saha, Manchester City’nin as takımında da forma şansı buluyor ve yeteneklerini sergiliyor. Kendisini geliştiremeyince Leicester City’e kiralık veriliyor. 2012 yılında ise, fiziksel sorunları nedeniyle futbola çok erken bir yaşta veda ediyor.
James Henry: Reading altyapısının futbola kazandırdığı James Henry, ilk başlarda ayağına hakim ve ileride büyük yıldız olabilecek bir orta saha olarak görülüyor. Ancak gelişimi, beklentilerin tersine oluyor ve dikiş tutturamıyor. 2013 yılına kadar süren kiralanmaların ardından, Wolwes’a transfer oluyor. Burada bu sezon 40 maçta forma giyerken; gol ve asist sayılarını hala arttırması gerek…
Theo Walcott: Daily Mail gazetesinin ikinci başarılı tahmini (: Eminim çok mutlulardır. Walcott’u herkes biliyor; ama yine de anlatalım… Hızı onun en büyük özelliği… Orta sahada kanatlarda görev yapabiliyor; ama asıl mevkisi sağ… Southampton altyapısının İngiliz futboluna hediyesi olarak dikkat çeken Walcott, 2006 yılında Arsenal’e transfer oluyor. O günden bugüne, sakatlık yaşamadığı her zaman düzenli olarak formayı sırtına geçiriyor. İngiltere milli takımının alt yaş gruplarında 40, as milli takımda ise 38 kez forma şansı buldu bugüne kadar.. İyi bir form grafiği yakaladığında, tekrar milli takıma dönecektir.
Jose Baxter: Yine ben dahil pek çok kişinin gelişimini merakla beklediği ve ileride milli takımda şans alabileceğini düşündüğü isimlerdendi Baxter… Everton altyapısından çıktı, attığı gollerle zaman zaman as takımda bile şans buldu. Ancak istikrarı bir türlü yakalayamadı, Everton da 2012’de ona olan güvenini kaybederek sözleşmesini uzatmadı. Buradan Oldham’a geçen Baxter, düzenli forma şansı bulunca gollerini arttırdı ve 2013 yılında şu an forma giydiği Sheffield United’a transfer oldu. Bu sezon toplamda 47 maçta 13 gol atma başarısı gösterdi.
Scott Sinclair: Aslında Premier Lig’i takip ediyorsanız, onu rahatlıkla tanırsınız. Şu an bonservisi Manchester City’de, ancak Aston Villa’da kiralık oynuyor. Chelsea ve Manchester City gibi İngiltere’nin köklü kulüplerinde şans bulmuş; fakat gerek fiziksel, gerek psikolojik sorunları nedeniyle kendisinden beklenilen seviyeye bir türlü gelememiştir. Hızına diyecek laf yok, bitiriciliği ve oyun görüşü ise düşük düzeyde… Muhtemelen bu yaz, Manchester City’den de kesin olarak ayrılacak.
Daily Mail’in müthiş (!) öngörüsünü birlikte inceledik. 11’de 1,5 (O da Micah Richards’ın güzel hatrı için) tutturabildiler. O gün bu yazıyı yazan kişi ya futboldan pek anlamıyordu ya laf olsun diye yazmıştı ya da onu gerçekten kandırdılar; bilemiyoruz. Ancak her haliyle çok başarısız bir değerlendirme olduğu ortada… Bunda, o 10 ismin gösterdiği vasat performansın da suçu var tabii…
Bu da 2007 yılında Belçika’nın yapmış olduğu bir değerlendirme… Kim yaptıysa, alnından öpmek lazım… Çünkü bu isimlerin hepsinin yolu Belçika Milli takımından geçti. Ya oynadılar ya da hala oynuyorlar. Ya Hazard ile De Bruyne’nin tatlılıklarına ne demeli (: Bu isimleri size tek tek anlatmayacağım, zaten biliyorsunuz; ancak kulüplerini belirtelim yine de…