FM 2020 Kariyerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Fulham ile başladığımız yolculuğumuz farklı noktalara ulaştı ve birazda FM 2020’de hala çözülemeyen bazı hataların kurbanı olduk. Fulham Kariyeri 1.sezon yazımızı okumadıysanız önce onu okuyup ardından buradan devam etmenizi tavsiye ederiz.
Bildiğiniz gibi Fulham ile inişli çıkışlı bir ilk sezon geçirmiştim. Son maçta alacağım 3 puan ile Premier Lig’e yükseleceğime, kaybetmenin üzüntüsü ile Play-Off’lara kaldım. Bu aşamada da finalde kaybedip Premier Lig hasretimizi sonlandıramadım. 2.sezona daha güvenli ve emin başlamıştım. Ancak işler pekte istediğim gibi gitmedi. Oyunun önemli problemlerinden olan karşı karşıyalar ve defans arkası atılan toplardan yenilen goller çok canımı yaktı. Bu sorunlara bir türlü sonuç bulamazken, soyunma odasını da kaybetmeye başlamıştım. İlk sezon yediğim ültimatomdan alnımın akı ile ayrılmıştım. Fakat son şansımı iyi değerlendiremedim. Sezon ortalarında olduğumuz konumdan dolayı verilen ültimatomu başaramayıp, Fulham yönetimi tarafından kovuldum. (Fulham kariyerimize buradan göz atabilirsiniz) Yarım sezonu boş geçirirken yeni kariyer mi açsam yoksa yola buradan mı devam etsem diye düşündüm. Bu sırada Türk takımlarından birçok teklifler aldım. Sezonun bitmesine 3 maç kala en cazip teklif Süper Lig ekibi Gaziantep FK’dan geldi. Sumudica ile yolları ayıran Antep şehri takımının yemeklerini düşünerek, teklifi hemen kabul ettim.
Gaziantep FK 1.Sezon
Kalan 3 maçı formaliteden oynadıktan sonra ligi 9. sırada bitiren ekibim ile transfer sezonuna hazırlandık. İlk işim teknik heyetimi düzenlemekti ve birçok eksiğimiz vardı. Her zaman Alman’a güveneceksin mottosu ile Futbol Direktörlüğü koltuğuna Steffen Ziffert’i getirdim. Asistan Menajerim ise Toprak Kırtoğlu oldu. Kondisyoner, antrenör ve gözlemci alanlarını da doldurduktan sonra, hız kesmeden transfer çalışmalarına başladım. Transfer bütçesi beni çok şaşırtmıştı. 10 milyon avroya yakın bir bütçem vardı ve bu beni çok sevindirdi. Takımın içinde fazlasıyla bir temizlik şarttı ve birçok oyuncu ile yollarımı ayırdım.
Yaşı ilerlemiş oyuncular, potansiyeli düşük gençler ile dolu kadroda temizlik uzun sürdü. Büyük bir kısmı ise ara transfer döneminde kiralık olarak gitti. Bu kadar satıştan sadece 1.4 milyon kazanmak ise biraz üzücüydü.
İşin heyecanlı kısmı gelen oyuncularda oldu. Tam 12.25 milyon harcadım ve kendi üzerimdeki yükü, bu transferler ile daha çok arttırdım.
Adam Lewis, O’Connor ve Kartal Yılmaz’ı çok uygun fiyatlar ile kapadım. Ömer Faruk Beyaz ise devre arasında geldi. Genç yatırımım beklediğim gibi oldu. Ancak güvendiğim tecrübeli isimler ile sezon içerisinde zaman zaman sıkıntılar yaşadım. Lapadula‘nın karşı karşıya kaçırmaları, Fofana‘nın pas yüzdeleri, Hakan Arslan‘ın takım içi söylemleri ve Hajradinovic’in maç seçmeleri, ligi orta sıralarda bitirmemizi isteyen yönetime karşı beni zor durumlarda bırakmaya yetti.
Hazırlık dönemindeki taktiklerimden bir tanesi böyleydi, klasik bir Anadolu takımı 4-2-3-1 dizilişi. Ancak zorlu maçlarla başlayan fikstür için biraz daha defansif ve kontra ataklara yatkın olan oyuncularımı kullanabilmek adına 4-1-4-1 dizilişini de taktiğime ekledim. Bu diziliş ise uzun süre ana taktiğim oldu ve güzel sonuçlar elde etmemi sağladı.
Bu sistemde maçın zorluğuna göre değişikliklere gidebilirsiniz. Daha zorlu rakiplere karşı bekleri ileri çıkartmayıp ve kanat oyuncularını defansif kanat yapıp savunmayı daha sağlama alabilirsiniz. Öne geçtiğiniz durumlarda veya beraberliği korumanız gerektiğinde kalecinizin tempoyu düşürmesini isteyebilirsiniz. Bu taktikte orta saha 4’lüsü ve forvetinizin performansları çok yüksek olmalı. Forvetiniz yakalanan fırsatları affetmemeli. Defans hattınızda ise kafa toplarını toplayacak ve doğru yerlere indirebilecek bir oyuncu olmalı. Ben bunun eksikliğini zaman zaman yaşadım. Defansımın saçma sapan uzaklaştırmaları ve forvetimin karşı karşıya kaçırdığı sayısız fırsatları puan tablosundaki yerimizin özeti oldu. Forvette sık sık Batuhan, Lapadula rotasyonu, defansta O’Connor, Kraus ve Djibodji değişiklikleri istikrar yakalamamı zorlaştırdı.,
Hazırlık kampının ardından lige başladık. Fikstürümüz bir hayli zordu. İlk iki ay, 6 maçta İstanbul’un zorlu ekipleri ile karşılaştım. Kasımpaşa galibiyeti bu süreçte nefes almamızı sağlarken, Eylül ayının sonundaki Galatasaray deplasmanından alının 2-2’lik skor keyifleri yerine getirdi. Ekim ayında işler iyi gitmesede, Kasım ayında 3 maçta alınan 2 galibiyet önemliydi. Bu sırada Türkiye Kupasında’da Sancaktepe FK takımını elemeyi başardık.
Aralık ayında Kupadan elendik. 2-0 kaybettiğimiz ilk maçından ardından, son dakikalarda yediğimiz gol ile evimizde Ankaragücü’nü yenmemize rağmen turu kaybettik. Ligde ise Trabzonspor ve Malatyaspor gibi güçlü rakiplerden puanlar aldık. Sezonun güçlü takımı Konyaspor ise kendi evinde bizi 2-0 devirdi.
Sezonun ilk yarısının ardından daha güçlü bir şekilde dönmeyi umut ederken, tam 8 maç üst üste kazanamadık. bu süreçte aldığım beraberlikler ise oyunun çözülemeyen sorunlarının özetiydi.
Bunun gibi birçok maç yaşadım. 17 Şut, 14 isabetli, 1 gol. bu istatistikler ve daha fazlarının olduğu çoğu maçtan puan alamadan ayrıldım. Bu 8 maçlık periyot üst sıralara çıkamayışımızın nedeni oldu. Üst üste alının bu sonuçların ardından takımı toparlamak kolay olmadı.
8 maç periyodunun ardından Gençlerbirliği galibiyeti ile yola devam ettik. Son aylarda ise bir galibiyet bir mağlubiyet rutini ile sezonu kapadık.
Ligi 11. sırada bitirdik. Yönetimin beklentisi tabiki buralar değildi ve özellikle o 8 maçlık periyodun etkisinden de sezon sonunda, önümüzdeki yıl için 5 maçlık süreç tanıdılar. Yine bir ültimatom ile karşı karşıya kaldım. Hedefim takımı biraz daha gençleştirip daha tempolu bir takım yaratmak. Yollarımızın ayrılacağı ve birçok oyuncu var ve yerine genç isimlerle şimdiden anlaşmaya başladık. Bir sonraki yazımızda yaz transfer sezonunu ve 5 maçı mutlaka paylaşmış olacağım. Ancak 5 maçtan sonra devam edebilecek miyim hep birlikte göreceğiz. En kısa zamanda oyuna güncelleme gelmesi dileği ile hepinize bol gollü kariyerler, bizleri takipte kalın