Football Manager ile ikinci kariyerimi Celta Vigo ile açmıştım. Son yıllarda en keyif aldığım takım oldu… Başlangıçta, durumlar 5 yıllık bir planlamayı içeriyordu. Henüz ilk yılımda, çocuklarla önemli bir başarı elde etmiş oldum. Sakatlık, gol, stres dolu bir sezon geçirdiğimizi size özetleyebilirim. Ancak daha ilk yılımda, Celta Vigo ile beklentilerimin ötesinde bir başarı yakaladık. Vazgeçmediğim taktik olan 4-2-3-1 ile yola çıktık. Tecrübeli isimlerin başarı isteğine, genç isimlerin de hırs ve tempolarını ekledim ve uyumlu bir bütün olduk. Sezon öncesi durumumuzu merak edenler, Celta Vigo sezon öncesi yazımı buradan okuyabilir.
Sezona başlarken; İspanya La Liga’daki hedefimiz; sezonu ilk 6 içinde ve Avrupa Ligi bileti elde edebilecek şekilde bitirmekti. Koca ve yorucu sezonda bu hedef doğrultusunda uğraştık. Sezon başında belirlediğimiz hedefin çokça üstüne çıktık. Öyle ki, uzun yıllardır devam eden Barcelona-Real Madrid-Atletico Madrid kısır döngüsüne heyecan getirdik. Sezon bitiminde, La Liga’da şampiyon Barcelona’nın ardında ikinci sırada yer aldık. Celta Vigo kulüp tarihinin en iyi derecesini elde ettiğimiz gibi, bu ikincilik; kulübün en büyük başarısı olarak da kayıtlara gitti. Böylelikle Şampiyonlar Ligi’nde doğrudan mücadele etme hakkı da kazandık. Copa Del Rey’e ise hiç önem vermedim ve gençler ile az forma şansı bulan futbolcularla o kulvarda maça çıktım.
İspanya La Liga
Celta Vigo, La Liga’da 38 maça çıktı. 25 galibiyet, 8 beraberlik ve yalnızca 5 mağlubiyet aldığımız bir performans sergiledik. Toplamda 83 puan toplarken; 2 puan farkla Barcelona’ya karşı şampiyonluk şansımızı kaçırdık. Öte yandan Real Madrid’in 2, Valencia’nın ise 13 puan önğnde yer aldık. Atletico Madrid, Sevilla ve Villarreal gibi ekipler büyük düşüş gösterdi. Toplamda 78 gol kaydettik ve Real Madrid’in ardından ligin en golcü ikinci takımı olmayı başardık. Genç Ruben Blanco‘nun ekstra performansı sayesinde kalemizde yalnızca 28 gol gördük ve ligin en az gol yiyen ikinci takımı olduk.
Dünyanın en iyi ve en insanüstü futbolcusu Cristiano Ronaldo’ya oyunda bile olsa engel olamadık ve Portekizli bir kez daha gol kralı oldu. Ancak sezon başında Ajax’tan transfer ettiğim Polonyalı forvet Arkadiusz Milik, golleriyle bize büyük katkı sağladı. 21 yaşındaki genç Polonyalı, toplam 25 gol kaydederek La Liga’nın gol krallığında ikinci sırada kaldı.
Ruben Blanco, gerçekten ilk sezonumda kendisini aştı. Zaten oyun çıkmadan önce kaleci alanında wonderkid listesinde yer alıyordu. Göreve geldiğim andan itibaren ona güvendim ve forma şansı vererek onu geliştirdim. Genç İspanyol kaleci toplamda 29 maça çıktı, kalesinde yalnızca 18 gol gördü. 17 maçta da kalesini gole kapattı. Bu muazzam performansıyla “Yılın Kalecisi” seçildi. Sezon sonunda ödülü aldığını öğrendiğimde, sanki gerçekmiş gibi mutluluktan gözlerim sulandı (:[hana-code-insert name=’FMH_1′ /]
Football Manager 2016, detaylı sezon sonu takım ve oyuncu istatistikleriyle de ayrı bir zevk… İlk yılımızda yaşadığımız ikincilikte, takım ve oyuncu bazında bazı kilit istatistiklerimiz bulunuyor.
La Liga’da 2015-2016 sezonunda rakip filelere toplamda 78 gol gönderdik. Böylelikle Real Madrid’in arkasından ligin en golcü ikinci takımı biz olduk.
Topa müdahale ve bunun sonucunda kazanma konusunda %77’lik bir oran yakaladık. Böylelikle, bu konuda La Liga’nın en iyi ikinci takımı olduk.
Sezon başında forvet eksiğim vardı. Ve Ajax’tan oldukça kelepir bir fiyata Arkadiusz Milik’i transfer ettim. Genç forveti direkt ilk 11’e koydum ve beni asla mahçup etmedi. 37 maça çıktı ve toplamda 25 gol kaydetme başarısı gösterdi. Böylelikle La Liga’da 2015-2016 sezonunun en golcü ikinci futbolcusu oldu.
Asist krallığında iki oyuncum listede yer aldı. 21 yaşındaki Arkadiusz Milik 10 asistle kendisine 4. sırada yer buldu. Kendisini çok geliştiren sol bekim Jonny de 9 asistle 6. sırada yer aldı. Kroos’u geçebilmek tabii ki oldukça zor…
Sezon başında River Plate’ten ucuza transfer ettiğim Eder Alvarez Balanta, savunmamın sigortası oldu. 23 yaşındaki Kolombiyalı, toplamda 29 kritik top kapma başarısı gösterdi. Bu açıdan La Liga’nın en başarılı ikinci ismi oldu. Pas dağıtan stoper rolünde oynattığımda, kritik top kapma özelliği çok gelişiyor.
Takımımızın hayat sigortası Ruben Blanco, en az gol yiyen kaleci seçildi. 29 maça çıktı, kalesinde yalnızca 18 gol gördü. Böylelikle 0.62’lik bir ortalama yakaladı.
Kalesini en fazla gole kapatan kaleci de, gelecek vadeden kalecimiz Ruben Blanco oldu. 20 yaşındaki İspanyol kaleci, 29 maça çıktı ve toplamda 17 maçta kalesini gole kapadı. Gerçekten çok önemli bir başarı… Umarım onu Neuer’den sonra dünyanın yıldızı yapacağım (:
Copa Del Rey
Copa Del Rey, asla bir öncelik olmadı benim için… Cordoba ile 5. Tur’da karşılaştık ve rakibimiz, deplasman golü kuralıyla bizi eledi. Copa Del Rey’de genç futbolcular ile az forma şansı bulan futbolculardan bir karma takımla mücadele ettim. Zaten yönetim de kupayı, ligdeki müthiş başarım sonrası hiç dert etmedi.
Öne Çıkan Performanslar
Öne çıkan performanslardan önce, ilk yılımda sakatlıklardan çok çektiğimi söylemeliyim. En acısı da Nolito’nun 7 aylık sakatlığı oldu. Onun yerini doldurabilmek oldukça zordu. Ancak aldığımız 2.’liği de neredeyse onsuz başarmış olduk.
Öne çıkan performanslarda, ilk sırayı Arkadiusz Milik‘e vermek gerek… 21 yaşındaki Polonyalı, 25 gol ve 10 asistlik performansıyla ligde bize müthiş bir katkı yaptı. Her geçen sezon daha da iyi olacağını düşünüyorum, kendileri tam bir gol makinesi…
İkinci sırada Fabian Orellana var. Özellikle liderlik vasıfları ve inisiyatifi elime alışı beni çok rahatlattı. Toplamda 9 gol ve 8 asistlik bir performans sergiledi; ancak takıma katkısı kritikti.
Hugo Mallo da ortalama bir profili olmasına rağmen; kendisini aşan bir performans gösterdi. Böylelikle sağ bekin değişmezi oldu. Toplamda 2 gol ve 10 asistlik bir performansı var. İki Yönlü Bek-Destek rolüne oldukça uyum sağladı.
Transferler
Ligde ikinci oluşumun ve Şampiyonlar Ligi’ne direkt olarak katılışımın ardından; yönetimi çok mutlu ettim. Ve sevgili yönetimimiz de para musluğunu bir hayli açtı. But ransfer bütçesine ek olarak, takımdan gönderdiğim isimlerle de önemli bir transfer geliri elde etmiş oldum. Öncelikle takımdan gönderdiğim futbolculara bakmak gerekirse;
Pablo Hernandez, Sergio Alvarez, Andreu Fontas ve John Guidetti ikilisinin satışlarından önemli bir kazanç transfer ettim. El Ghazi ve Moses Simon’u da tecrübe edinmesi için kiraladım. İşte takımdan gelecek sezon için gönderdiğim isimler böyle…
İşin zevkli kısmına, yeni transferlerimize geçelim:
- Geronimo Rulli – Real Sociedad (Bedelsiz)
- Lucas Romero – Velez (Bedelsiz)
- Andrija Zivkovic – Partizan (Bedelsiz)
- Marc Standera – E.Frankfurt (24 ay taksitle zorlaya zorlaya)
- Mohammed Elyououssi – Molde (Aldım ve tecrübe için kiraladım)
- Iver Fossum – Stromsgodsets
- Breel Embolo – Basel
- Victor Camarasa – Levante
- Enzo Roco – Espanyol
Çok önemli takviyeler gerçekleştirdik. Böylelikle takımımız daha tecrübe kazandı. Zorlu 2016-2017 sezonu için ve Şampiyonlar Ligi arenası için hazır olduğumuzu düşünüyorum.
Yeni Sezon Hedeflerimiz
Güçlenen Celta Vigo ile yeni sezonda 2 ana hedefim var:
1-)La Liga’yı ilk 3 içerisinde bitirebilmek
2-)Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkabilmek
Bu iki temel amaç için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.
Taktik
Celta Vigo ile sezon öncesi değerlendirmesinde kullandığım taktik dizilişe ve direktiflere aynen devam ediyorum. 4-2-3-1 sistemim, asla ödün vermeyeceğim noktam… Takıma katılan yeni isimlerle birlikte; sezonun genelinde kullanacağım ilk 11’im şöyle oluştu: