Beklenmedik başarı ile biten ilk sezonun ardından, ikinci sezon hazırlıklar için kolları sıvamanın en güzel zamanı yaz sezonudur. Zira geçen sezon ligi 8. bitirmemiz tahmin edilirken 3. bitirmemiz tüm bahisçileri hiç şüphesiz ki üzmüştü. Bu beklenmedik başarının sürekliliğini sağlayabilmek adına takımdaki kadro derinliğini artırmam gerekiyordu. Bunun için de Ocak ayında yaptığım 3 bedelsiz transferin yanında kesenin ağzını biraz da açmam gerekti.
Transfer çalışmaları ile ilgilenirken yaz kampı için de Amerika’yı seçtim. Burada yapacağımız kamp forma satışlarına da olumlu etki yapacaktır.
2. sezon için transferlere bir göz atmak gerekirse:
Giden Transferler: Gidenler arasında ilk dikkat çeken şüphesiz ki Kevin Mirallas. Mirallas, Everton’da harika bir sezon geçirmesine rağmen daha büyük bir kulübe geçmek istediğini iletti. Her ne kadar buna izin vermeyeceğimi söyleyerek ikna etmeye çalışsam da maalesef gelen transfer tekliflerini reddettiğimde Mirallas daha da mutsuz oldu. Yeni sözleşme de önermeme rağmen bunu kabul etmediği için onu satmaktan başka bir çarem kalmadı. Fransa’nın zengin takımlarından Monaco, bu sezon da para harcamaya devam edecek gibi görünüyor. Mirallas’a önerdikleri 20 M € gayet güzel bir rakamdı. Aroune Kone ise sezon boyunca verdiğim şansları iyi kullanamadığı için getireceği paradan ziyade, kendisine ödediğim yıllık ücretten kurtulmak adına cüzi bir miktara sattım. Tim Howard’ı satmamın sebebi ise aslında onun yerine daha iyi bir kaleci almış olmamdı (Costil) Evet Howard kalsa iyi bir yedek olabilirdi ama yedek kaleci olarak da Joel i tutmaya karar verdiğim için Howard’ı yollamakta bir sakınca görmedim. Bu transferlerin yanısıra, Sylvain Distin de bedelsiz transfer ile Fransa’ya transfer oldu.
Gelen Transferler: Gelen transferlere baktığımızda harcanan para ciddi bir miktar. 1 sezonda transfere 43.71 M € harcadım. Tabi bu paranın tamamı yönetimden gelmedi. Bunun için takımdan bir kaç kişinin de ayrılması gerekti.
Takıma 14 yeni oyuncu katıldı. Bakıldığında aslında 14 futbolcuyu bir sezonda takıma monte etmek zor olacak. Takımın harmonisi bundan olumsuz etkilenecektir ancak zaten oyunun güzel yanı da burada başlıyor zaten.
Kyriakos Papadopoulos: Geçen sezonun en yüksek performans gösteren oyuncularından Sylvain Distin’in sezon sonunda sözleşmesinin bitmesi ile birlikte defansın merkezine Sylvain’in yokluğunu aratmayacak bir oyuncu transfer etmem gerekiyordu. Sylvain ile sözleşmeyi neden uzatmadığıma gelince, 36 yaşındaki Sylvain’e 2.5 M € vermek açıkçası bana pek mantıklı gelmedi. Aslında 2014 yılı ocak ayında Schalke’den Kyriakos Papadopoulos ile sözleşme imzalamıştım ancak sağlık muayenesinden geçemedeği için sözleşme yönetim tarafından son dakikada iptal edilmişti… Papadopoulos Premier Lig gibi üst düzey futbol oynanan bir yerde kesinlikle harika bir defans olacağından bu sevdadan vazgeçmedim ve sezon sonunda ilk ciddi parayı Papadopoulos için harcadım.
Papadopoulos için 12.5 M € harcadım ancak bu parayı sonuna kadar hak eden bir transfer olduğuna inanıyorum. Papadopoulos’un zihinsel ve fiziksel özellikleri henüz 22 yaşında olmasına rağmen son derece üst düzey ve ilerleyen yıllarda çok daha sağlam bir defans olacaktır.
Luciano Vietto : Bu wonderkidi takıma kazandırmam son derece ilginç oldu aslında. Vietto’nun değeri 11 M € iken PSV ye transfer teklifinde bulunduğumda farkettim ki yurtdışındaki bir kulube satışı durumunda satış bedeli 8.5 M €. Bu fırsatı kaçırmadım ve gözümü bile kırpmadan 20 yaşındaki bu harika çocuk için istenen parayı verdim.
[hana-code-insert name=’FMH_ADS_INPOST’ /]Karsten Steinfeldt: Bu genç yetenek ise, harcadığım paraya göre gerçekten uygun bir transfer ve ilerideki 3-5 sene içinde wonderkid adayı olacak.
Tom Huddlestone: Bu yaz döneminde en verimli ikinci transferim olarak da Huddlestone’u göstersem sanırım yanlış olmaz. Huddlestone, özellikleri itibariyle Everton ortasahasına dinamizm katacak güçlü bir defansif ortasaha ve orta sahadaki derinliği kesinlikle artıracak bir oyuncu.
Duvan Zapata: Zapata, Napoli’de başarısız geçen bir sezonun ardından sadece 2 M € ile Everton’a katıldı. Lukaku’nun kiralık sözleşmesinin bitmesinin ardından Zapata Lukaku’nun yokluğunu doldurmaya çalışacak. Fiziksel özellikleri son derece iyi olan Zapata’nın yıllık ücreti de son derece makul bir seviyede olduğundan fiyat/performans olarak sanırım en iyi transferim diyebilirim.
Dodo: Bu sezon biraz da mecburiyetten yaptığım ve ciddi anlamda transfer ücreti ödediğim transferim sol bek pozisyonu için oldu. Sol bek her daim sıkıntılı bir pozisyon olmuştur. Bu pozisyonda başarılı bir oyuncu bulmak son derece zordur. Everton bu anlamda son derece şanslı bir takım, zira sol bek pozisyonunu kapatan oyunu Leighton Baines.. Ancak Baines, sezon sonunda sözleşme yenilemek istediğimde artık başka denizlere yelken açmak istediğini söyleyince beni bir panik aldı. Çünkü Baines’in sözleşmesi 2014 sonunda da bitiyordu. Yani Baines ile sözleşme yenileyemezsem muhtemelen Aralık ayında bedelsiz olarak transfer olacaktı. İşte bu panikle ilk olarak kadroya Porto’dan Alex Sandro’yu katmak istedim ancak 45 M€ gibi uçuk bir ücret istenince, ibreyi Dodo’ya kaydırmak durumunda kaldım ve Dodo için 12.5 M € gibi ciddi bir rakam ödedim.
Bedelsiz Transferler: Ocak başında sözleşme imzaladığım 3 oyuncu temmuz başında kadroya katıldılar. Bu oyuncular takıma çok şey katacaklardır.
Manuel Fernandes:
Fernandes, Everton’ın ortasahasına zenginlik katacak , son derece yetenekli bir oyuncu ve böyle bir oyuncuyu bedelsiz olarak takıma katmak gerçekten büyük bir kazanım oldu. Bu arada, Fernandes için Goodison Park tanıdık bir mekan esasında. 2006-2007 sezonunda kiralık olarak Everton forması giyen Fernandes o sezon 8 maç/2 gol , 2007-2008 sezonunda ise 12 maç/0 gol gibi bir performans tutturmuş.
Benoit Costil:
Costil, daha önce FM 12’deki kariyerimde de takımda yer verdiğim bir oyuncuydu ve Costil’in de bedelsiz bir transfer olması ekibe katılması için yeterli bir sebepti
Antonio Candreva: Sanırım bedelsiz transferler arasındaki en iyi transferim Candreva oldu.
Sol kanatta Pienaar bu sezon zaman zaman beni hayal kırıklığına uğrattığından Candreva gibi bir oyuncuyu kaçırmak büyük bir akılsızlık olurdu. Kaldı ki Candreva’nın hem sağ hem sol kanatta oynayabiliyor olması da ayrı bir avantaj.
Brice Dja Djedje : Sağ bekte, John Stones ve Seamus Coleman gibi iki başarılı oyuncum olmasına rağmen Brice gibi fiziksel olarak ortalama üstü bir oyuncuyu bedelsiz görünce dayanamayıp Brice’ı da takıma dahil ettim.
Bol FMli Günler