Southamptom’da başladığım kariyerimde kulübün genel tanıtımından sonra oyunun en sevdiğim kısmına, transferlere gelelim.
Southampton’da sezona başlarken kulübün patroniçesi Katharine Liebherr transfer bütçesi vermeyerek güzel bir sürpriz yapmış oldu. Uluslararası bir kupaya katılma hedefi ile gittiğim yönetim buna rağmen transfer bütçesi vermeyince geriye yapılacak tekbir şey kalıyordu: oyuncu satmak..
FM’de ilk sene genellikle yüksek maaşlı, yaşlı ve kulübe çok fazla katkısı olmayacak oyuncuları gözden çıkarırken bu kariyerde bir değişiklik yaparak kulübe para kazandırabilecek bir oyuncuyu gözden çıkarmak durumunda kaldım. Transfer detaylarına girmek gerekirse;
Giden Transferler:
Giden transferler çok fazla olmamakla birlikte en üzüldüğüm ve kısmen de pişman olduğum Morgan Schneiderlin transferi oldu. Schneiderlin, FM13’de Southampton ile oynarken takımdaki favori oyuncularımdandı. Hooiveld ise yüksek maaş alan bir oyuncu idi ve onu göndermekte bir sakınca görmedim. Kaldı ki onun yerine getirdiğim oyuncular onun yokluğunu aratmayacaktır.
Böyle önemli bir oyuncu satmamdaki en önemli sebep, orta sahamın göreceli olarak iyi olması ve defansa takviye yapma zorunluluguydu. Schneiderlin ve Hooiveld’den gelen para ile güzel transferler yaptığımı göz önünde bulundurursak pişmanlığım kısmen gitti diyebilirim.
Gelen Transferler:
[hana-code-insert name=’FMH_ADS_INPOST’ /]
Munoz son bir kaç FM versiyonundaki vazgeçilmez oyuncularımdandır ve bu kariyerimde de Munoz’u İtalya’dan İngiltere’ye getirdim.
Munoz, defansın göbeğinde Southampton’ın önümüzdeki yaklaşık 10 yılını domine edecek bir potansiyele sahip. Munoz’un yanına ilk defa FM14 Everton kariyerimde takıma dahil ettiğim Bellusci‘yi aldım.
Bellusci tam bir görev adamı ve özellikle korner atışlarında Munoz, Bellusci benim gizli gol silahlarım olacak.
Defansa takviye anlamında bir adım daha atarak Luke Shaw’ın arkasına sağlam bir sol bek olarak Luca Antonelli‘yi takıma dahil ettim. Luke Shaw, takımın harika çocuklarından biri ancak uzun maç maratonunu göz önünde bulundurduğumuzda onu desteklemem gerekiyordu.
Defanstan sonra ortasahaya geldiğimizde, ilk transferim Schneiderlin’i satarken elimi rahatlatan transferim oldu: Mohamed Diame.
Diame, West Ham’ın orta sahasında mücadele eden defansif yönü ağırlıklı sağlam bir oyuncu ancak daha da güzel yanı, Diame’nin 4.1 M € gibi bir serbest kalma ücretinin olması. Bu ücret Diame için gerçekten çok düşük bir rakam. Çünkü serbest kalma ücreti olmasa Diame için istenen ücret en az 15 M € olurdu.
Diame’nin yanısıra ortasahaya bir de gelecek yıllara yatırım olması için uzak diyarlardan, Arjantin’den bir oyuncu dahil ettim: Lucas Romero. Romero, oyundaki wonderkidlerden biri ve ilk sezon için en pahalı transferim oldu.
Romero’dan ilk sezon çok büyük başarılar beklemiyorum ancak sonraki sezonlar için orta sahamın değişmez oyuncusu olacağı kesin.
Bu transferlerin yanısıra bir de serbest transfer olarak Ivan Klasnic’i takıma kattım. Klasnic, Premier ligi bilen bir oyuncu ve forvet için iyi bir alternatif olacaktır.
Takıma çalışma iznini alamadığım için katamadığım bir transfer var ki onu da alabilsem gerçekten ilk sezon için son derece başarılı bir transfer sezonu geçirmiş olacaktım.. O oyuncu Rodrigo Gomez.. Gomez’i 5 defa transfer etme girişimime rağmen çalışma izni alamadığım için bu transfer gerçekleşmedi. Gomez’i ilk sezon denememde 3.5 m €ya alabiliyordum bakalım seneye denediğimde ne kadar vermem gerekecek.
Oyuncu transferlerini bitirdikten sonra sıra geldi Personel transferlerine.
Giden Personel:
Gelen Personel:
Her menajerin arkasında sağlam bir ekip vardır. Hangi kulübe giderse gitsin peşinden götürdüğü hocalar vardır. Ben de Southampton kariyerime değişmez hocalarımı getirmeye çalıştım ancak burada yine yönetim ile bir anlaşmazlığımız oldu. Kulübün bana izin verdiği hoca sayısı ve hocalar için belirlediği maaşlar maalesef beklentilerim altında kaldığı için istediğim hocaların pek çoğunu getiremedim.
FM kariyerlerimde ilk sezon en dikkat ettiğim şey, oyuncuların kondisyonunu yüksek tutmaktır. Bu sebeple kondisyon antrenörü en önem verdiğim antrenördür. Kondisyon antrenörlüğündeki değişmez antrenörlerimden biri de Paul Winsper’dir.
Paul Winsper
Paul ekibe katılır katılmaz yoğuın bir çalışma temposuna girdi. Çünkü oyunun ilk sezonunda ilk yazında yapılması gereken şey futbolcuları kondisyon anlamında yeni sezona hazır hale getirmektir.
Paul’dan sonra ekibe kattığım bir diğer antrenör de kaleci antrenörü Kevin Hitchcock oldu.
Takıma bir antrenör daha katma hakkım vardı ve verebildiğim maaşa sadece Toni Ruiz’i dahil edebildim. İlk sezon personel transferleri istediğim gibi olmasa da kulübe ilk katıldığım güne göre antreman seviyelerinde özellikle, Kondisyon ve Kaleci antrenörlüğünde ciddi artış sağladım.
Bu transferler ardından sıra geliyor ilk yarı özetine.. Bir sonraki yazımız ilk yarı özeti ile ilgili olacak.
Bol FMli Günler