2019-2020 TFF Süper Lig’in 19. haftası geldiğimizde hemen hemen herkes Sivasspor’un oynadığı futbol ve liderlik yarışında ligin ipi göğüsleyip göğüsleyemeceğini konuşuyor. “Bırakmazlar abi”, “Sivasspor’un nefesi yetmeyecek”, “Ligin ikinci yarısı 5-6 hafta sonra düşüş başlar” vb. konuşmaları çevremizde duyduğumuz gibi “Sivasspor alır abi bu sene. Adamlar çatır çatır top oynuyor” söylemlerine de çokça şahit oluyoruz. Sivasspor’un başarısı Hakan Mert Yandaş, Hakan Arslan, Emre Kılınç, Mustapha Yatabare ve Fatih Aksoy’un performanslarının yanında Rıza Çalımbay’ın oynattığı futbol ve Sivasspor’a kattıkları bu yazının ete kemiğe bürünmesini sağladı. İşte ‘Atom Karınca’ Rıza Çalımbay’ın futbola bakış açısı ve katkıları.
Rıza Çalımbay hem futbolculuk hem de teknik adamlık dönemlerinde hep; mütevazi kişiliği, çalışkan ve özverili tavrı ile dikkat çeken bir karakter oldu. Zamanında sahaların Rıza kaptanını izleyenler, o’na ”atom karınca” sıfatını taktıklar. Sahaların atom karıncası, futbolu bıraktıktan sonra bu kez de kulübelerin atom karıncası olup, gittiği takımların çoğunda başarılı bir performans sergiledi. Ülkemizdeki en büyük problem olan teknik adamların günü kurtarma çabalarının yanı sıra Rıza Hoca, gittiği takımlara yaptığı transferlerle hem günü hem de kulübün yakın geleceğini kurtarmak adına transferler yapıyor. Bu konuda Rıza Çalımbay’ın oyuncu portföyü çok geniş ve aldıkları oyunculardan da üst düzey verim alabilme yeteneğine sahip.
Bugünlerde Sivasspor ile haklı bir zirve keyfi yaşayan Rıza Hoca’nın bu başarısı tesadüf değil aslında. Senelerce ülke futboluna yetenekli futbolcuları kazandıran ve gittiği her takımda başarılı performanslar sergileyen Rıza Hoca, artık daha tecrübeli ve tabiri caizse sineğin yağını bile çıkartıp bunu kullanabiliyor. Sivasspor’a geldiğinde 6-7 futbolcu olan takıma, her takımda yaptığı gibi doğru transferler yaptı. Taktiğini oturtup; Fatih Aksoy, Emre, Samassa ve Mert Hakan gibi futbolculara da siklet atlattı. Hal böyle olunca Sivasspor’unda başarısı kaçınılmaz oldu. Zorlu maçlardan eksiklerine rağmen puanlar çıkarttılar.
Rakip analizlerini iyi yapıp özellikle iç sahada oynadıkları Fenerbahçe maçında rakibe orta sahayı bırakmadılar. Oyun sistemleri ise kontra atak oldu bu sene. Kontraya çok hızlı çıkabilen takımın sistemdeki en önemli oyuncuları ise Mert Hakan Yandaş. Mert, orta sahada kimi zaman mezzela görevini üstlendi kimi zaman ise oyun kurucu gibi paslar dağıttı. Hızıyla geçiş oyunlarında önemli 2. bölgede çok fark yarattı. İnce oyunuyla da kanatları iyi besledi. Kanatlarda Emre ve Fernando gibi hızlı adamları defans arkasına iyi kaçırdı.
Mert Hakan, Menemen’den bu yana (yaklaşık 4-5 sene) benim bildiğim bir isimdi. O zamanlarda da çok fazla gole yakın bir isim olan Mert, şimdilerde de 8-10 numara gibi oynamasına rağmen ceza sahasına çok fazla giren, bu konuda Emre Akbaba’yla aynı stile benzeyen bir isim. Ceza sahasına ek bir ismin girmesi hem forvetin hem de giren futbolcunun demarke olmasını sağlıyor. Bu gol yollarında kendilerine alan açıyor. Rıza Hoca, teknik kapasitesi yüksek isimleri dinamizm ile birleştirip ortaya hücumcu bir takım çıkarttı. Forvetleri ise Konyaspor’un resmen kovarak yolladığı ama Rıza Çalımbay’ın Konyaspor’u çalıştırdığı dönemde de çok faydalandığı Yatabare oldu. Yatabare, çok çalışkan ilerde pres yapan ve hava hakimiyeti iyi olan bir forvet. 33 yaşında olmasına rağmen o da iyi bir tempoyla sezonu götürüyor. 7-8 satır önce de belirttiğim gibi, Rıza Çalımbay tecrübesi ve bilgi birikimiyle taşın suyunu çıkartıp onu bile değerlendiriyor artık.
Rizespor ve Mersin İdman Yurdu vakti zamanında lige çıktıkları anda takımı Rıza Çalımbay’a emanet edip, iyi transferlerle ligin yeni ekipleri olmalarına rağmen ligi iyi noktalarda tamamladılar. Rizespor’a; Kweuke, Oboabona, Ali Adnan ve Koray Altınay gibi hem lig adına hem de Rizespor adına önemli transferler yapmıştı. Bu isimleri adı sanı duyulmamış takımlardan bulması bile başlı başına bir başarıydı. Bu dört isimde ligimiz seviyesinde çok iyi futbolculardı. Hatta Kweuke ve Ali Adnan’ın ismi İstanbul takımlarıyla bile çokça anılmıştı. Sadece Rizespor’da bunu yapmadı Rıza Hoca. Bir sezon sonra Akdeniz ekibi Mersin İdman Yurdu’nda da benzer başarıyı gösteren tecrübeli teknik adam, dar bütçe ile sıfırdan kurduğu takımı ligde 7. sıraya kadar taşıdı. O dönem yine adı sanı duyulmamış takımlardan; Sadiku, Khalili, Welliton ve Nakoulma gibi yetenekli yabancılara almıştı. Yine Nakoulma, Sadiku ve Welliton da ligimizde yıllarca başarıyla forma giydiler.
Dedik ya Rıza Hoca’nın oyuncu portföyü çok geniş diye, iki sezon üst üste sıfırdan kadro kursa da hâlâ Türk futboluna getireceği yetenekli oyuncular vardı tecrübeli hocanın. Öyle ki Kasımpaşa’da; Pavelka, Titi, Popov, Del Valle ve Koita’yı yine Türk futbolu Rıza Çalımbay ile tanıdı. Bundan yaklaşık 10 sezon önce de ilk Sivasspor macerasında bu kez; Enaramo, Grosicki, Navratil ve Pedriel‘i transfer etmişti.
Zamanında Denizlispor ile Avrupa’da Lyon’u eleyen Rıza Hoca’nın, 4 büyüklerden ise Trabzonspor ve Beşiktaş maceraları oldu. Trabzonspor ile 31 maça çıkan ve maç başına 1.81 puan istatistiğini yakalamıştı. Bugünlerde ligin en iyi sol beklerinden birisi olan Filip Novak’ı da Emmanuel Mas’ın gitmesinin ardından Trabzonspor’a getiren yine Atom Karınca Rıza oldu. Beşiktaş’ta da 31 maçta görev aldı ve bu kez maç başına 2 puanla takımını oynattı. Aslında bakıldığı zaman çokta kötü olmayan istatistik bunlar ama kurtların sofrasında Rıza Hoca’ya çok da fazla yer vermediler.
Bu sene bir peri masalını kovalayan Rıza Çalımbay ve öğrencileri, bakalım o masalı mutlu son ile bitirebilecek mi? Şayet o masal mutlu son ile bitmese bile Rıza Hoca’nın halı altına süpürülmüş başarıları biraz da olsun bu sene gözler önüne serildi. O’nun; kadro kurma becerisi, taktik bilgi birikimi ve her futbolcudan üst düzey verim alması bu sene taraflı tarafsız herkes tarafından kabul görüldü. Umarız bundan sonra yine Türk futboluna iyi isimler kazandırır ve bizlere iyi futbol seyrettirir.
Uğur Karakullukçu’nun nevi şahsına münhasır program isimleriyle dikkat çeken Youtube kanalında Rıza Çalımbay’la gerçekleştirmiş olduğu “Diziliş Ertuğrul” bölümünü kesinlikle izlemenizi öneriyorum.