Football Manager 2016’nın duyurulması ile birlikte “Go on holiday” modundan geri dönüş yaptığımız yazılarımıza yeni bir röportaj ile devam ediyoruz. Football Manager 2016 ile belli bir kariyer birlikte tekrar başlamış olduğumuz röportajlarımızın konuğu Fanatik gazetesine Amerikan futbol ligi (MLS) yorumları ile katkıda bulunan aynı zamanda Kadıköy Bilişim Eğitim Merkezi/ Infolang Dil okulları Genel Müdür Yardımcısı olarkak görev yapan Mehmet Enis Ertuna. Championship Manager/ Football Manager üzerine Mehmet Enis Ertuna ile gerçekleştirmiş olduğumuz röportajı kaçırmamanızı öneriyoruz.
1) Fmhikayeleri (FMH)>> Enis Bey, öncelikle yoğun programınız arasında bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sizi daha çok Fanatik gazetesine Amerikan Futbol Ligi (MLS) ile alakalı hazırlamış olduğunuz tahminlerle tanıyoruz ancak röportajı da gerçekleştirdiğimiz Kadıköy Bilişim Merkezi’nde de görmüş olduğumuz kadarıyla eğitim sektöründe de tanınan isimlerdensiniz. Klasik olacak ama bize kısaca Mehmet Enis Ertuna’yı bize tanıtabilir misiniz?
Mehmet Enis Ertuna (MEE)>>Rica ederim ne demek. 12 yıl Bilge Adam’da çalıştıktan sonra şimdi röportajı gerçekleştirmiş olduğumuz Kadıköy Bilişim Eğitim Merkezi/ Infolang Dil Okullarında Genel Müdür Yardımcısı olarak eğitim sektöründe profesyonel anlamda çalışma devam ediyorum. Bir yandan da söylemiş olduğunuz gibi Fanatik Gazetesi’ne Amerikan Futbol Ligi (MLS) yorumlarında bulunuyorum.
Eğitim sektörününün içerisinde birisinin spor medyasıyla yolu nasıl kesişti? diye soracaksınız sanırım. Siz sormadan ben şöyle anlatayım: Fanatik Gazetesinden Can Tongo benim çocukluk arkadaşım. Can ile Özel Kalamış Lisesi’nin bir yemeğinde karşılaştık bundan yaklaşık 2 sene önce. O aralar Amerikan Futbol Ligi’ne fena halde sarmış durumdayım. Çok kolay uyuyabilen birisi olmadığım için, MLS maçlarının da saat farkından dolayı gece geç saatlerde yayınlanıyor olması MLS’e ilgimi arttırdı.
MLS’de Columbus Crew taraftarıyım. Tamemen içten gelen bir sevgi var Columbus’a karşı. Colorado’da yaşayan arkadaşlarım var ‘Abi Columbus’u tutuyorsun, Colarado’yu tutmuyorsun’ diye söyleniyorlar ama dediğim gibi farklı bir sevgi ile bağlıyım takıma. Can ile yemekte denk geldiğimde MLS’den açıldı konu. MLS’e olan ilgimi görünce Fanatik tarafında MLS ile alakalı tahmin ve yorum konusunda adam ihtiyacı olduğunu söyledi ve Fanatik maceramız böylece başlamış oldu.
Fanatik’te iki yıldır hem MLS’i hem de Belçika ligini yorumlamaya çalışıyorum.
2) FMH >> Tahminlerinizi rakamlara nasıl döküyorsunuz?
MEE >> Bi kere kesinlikle sallamıyorum. Tüm maçları neredeyse izliyorum. Öncelikle MLS’in ile alakalı mükemmel veri sağlayan siteler var. Keşke tüm liglerin MLS gibi detaylı bir sitesi olsa. Sitede hangi hafta hangi futbolcuların cezalı olduğu, sakat olduğu, o hafta oynanan tüm maçların bütün pozisyonları, kısa özetleri ve uzun özetleri yer alıyor.
FMH >> Premier Lig için bile bu kadar detaylı bir veri sunan bir site yok MLS bu konuda çok başarıymış.
Evet MLS data analizi konusunda çok başarılı sitelere sahip. Benim de analitik tarafım iktisat mezunu olduğum için kuvvetli. Özellikle excel ev sevdiğim programdır diyebilirim. Benim bir sürü istatistiksel verim vardı bu işe girmeden öncede. Tahminlerimi yazmaya başlayınca excele zaman ayırmak, üstüne yazılar yazmak zor olsa da turmuş olduğum excelleri güncellemeye çalışıyorum. MLS ve farklı ligler için geriye dönük 7-8 yıllık verinin yer aldığı bu excelde 16 bin – 17 bin arasın maçın verisini tutuyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda tutmuş olduğum bu excellerin veri analizi ve tahminlerimde çok yararının olduğunu söyleyebilirim.
3) FMH>> Football Manager tutkusu ne zaman başladı?
Hayatımda ilgi alanımı FBB olarak kısaltıyorum. Futbol (F), Football Manager (F) ve Bilişim (B). Ayrıca Fenerbahçe’liyim FB’nin kısaltmanın içerisinde yer olması benim için ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor. Championship Manager ile tanışmam 1993’e dayanıyor diyebilirim. 93 öncesine dönecek olursak oyun sektörü ile nasıl tanıştığımdan bahsetmek istiyorum.
1983-84’te Comodore64 ile tanıştım. İstanbul Suadiye’de Laçin Bilgisayar diye bir mekan vardı Metin Amca dükkanın sahibiydi. Evden atlardık bisiklete Metin Amcaya oyun almaya giderdik. Menajerlik oyununa da Metin Amca sayesinde başladım. Double diye bir oyun vardı. Sadece İngiliz liginin olduğu ve yazılardan oluşan basit bir oyundu. Son derece basit olmasına rağmen ruhumuzda menajerlik olunca o oyunun verdiği zevki unutmak ne mümkün.
Double’dan sonra Atari sektörüne geçiş yaptım. Kick Off’u bilirsiniz, atarilerin efsane oyunlarındandı. En çok zaman ayırdığım oyunların başında bir Football Manager gelir iki Kickoff.
18-19 yaşıma geldiğimde Championship Manager Italy ile oyun tutkuma devam ettik. Oyunda sadece İtalya ligi vardı. O zamanlar İtalya ligi efsaneydi şimdilerinin İspanya ve İngiltre ligi nasıl popülerse o zamanlarda da İtalya ligi popülerdi. Lise bitmiş üniversiteye başlamıştım bu oyuna sardığımda.
Üniversitede de ilk 3 senemi Football Manager yedi 🙂 4.sınıfa geldiğimde alttan 64 kredilik dersim vardı. 4. sınıfta hepsini verdim sadece 1 Ticaret Hukuku dersini tek derste verdim ve okulu bitirdim. Tabi 4.sınıfta böyle bir çalışma temposu için Football Manager sevdasından 1 senelik mecburi ayrılık oldu. Üniversite sonrasında iş hayatında o kadar çok zaman ayıramasamda üniversitede ve öncesinde sonuna kadar oyunun hakkını verdim.
3) FMH >> CM/FM seirisni eğlence amaçlı mı yoksa oyunun veri tabanından yararlanmak için mi oynuyorsunuz? Anlattıklarınızdan sonra bu soruyu sormamız biraz garip oldu ama 🙂
MEE>> Eğlence amaçlı hatta tutkum olduğu için oynuyorum ama Football Manager’ın artık futbol dünyasının Wikipedia’sı olma yolunda ilerlediğini de düşünüyorum. Birçok insanın oyunu sadece database için kullandığını bile biliyorum. Oyunun geçmişini bilenler için database’in de oyunun grafiklerinin, maç moturunun geçirdiği evrimi görmek bile oyunun her serisi için ayrı bir heyecan oluşturuyor. Ben Football Manager’a başladığımda text bazlı bir oyundu daha sonra 2D ve 3D motoru oyuna eklendi ve oyun bambaşka bir hal aldı. Daha önceki röportajlarınızdan hatırladığım kadarıyla sanırım Ali Ece’ye sormuştunuz “Oynadığınız CM/FM serilerinden favoriniz hangisi” diye.
FMH>> Size de soracağız aynı soruyu ama konusu açıldı madem sormuş olalım.
MEE>>Bu soruyu hangi sene sorsanız o senenin oyunu derim sanırım. 99’da 2000’da oynadıklarım şu anda FM 2016 derim. Ah ulan benim gençliğimde olacaktı bu kadar detaylı sabahlara kadar başında otururdum diyorum. Şimdi işlerden Football Manager’a eskisi kadar zaman ayırmak ne yazık ki mümkün değil.
4) FMH>> Football Manager serisi oyunlarında unutamadığınız an/ kariyer var mı?
MEE>> Tabi var olmaz olur mu. Bizim bi ekibimiz vardı genelde beraber oynadığımız. Zaten akrandık aynı yaşıtlardaydı. 4 kişilik bir gruptuk ve bir eve kapanırdık. O zamanlarda teknoloji bu kadar iyi değildi ve oyunu oynadığımız PC’nin adaptörü öyle bir ısınıyordu ki 48 saate yaklaşmıştık. Artık adaptörden dumanlar gelme seviyesine gelmeye başlamıştı. Annem arada odaya geliyor yiyecek bişeyler getiriyor filan (Annem iyi sabretmiş diyorum şimdi).
FMH >> Bizim kendi rekorumuz üniversitede bayram tatili dönüşünde 27 saatlik bir rekorumuz vardı ama siz bizi baya geçmişsiniz. Şu anda tabi bu kadar oynayamıyorsunuzdur? Şu anda oyuna zaman ayırabiliyor musunuz?
MEE>> Tabii oynuyorum da nerede o eski süreler. Şimdi ben veritabanı evresine döndüm. Şimdi transfer sezonunda mesela birinin adı çıkıyor hemen dur bakayım Kim bu acaba deyip oyundan kontrol ediyorum.FMH>> Bu sene bunu İngiltere transfer sezonunda kullandı Hatta Skysports televizyon programında yeni yapılan transferleri Football Manager profilleri üzerinden değerlendirerek bu transfer hakkında ne düşünüyorsunuz diye soruyordu. Bunun benzeri Türkiye’de de yapılsa çok tutardı.
MEE>> Sene 99 İtalya’da Parma Fenerbahçe maçın oynandığı stattayım. Parmada Parma o zaman ki kadrosu çok önemli oyunculardan oluşuyordu. Zaten futbol menajerde de o zamanlar hep Parma ile başlardım. Kadroya bakıyorsun o kadroda yok yok. Aynı kadroda Thuram, Sensini, Boghassian, forvette Fuser, ondan sonra Dino Bacciolar Crespo ile beraber. Hazır Fenerbahçe maçı olunca ben de hep Parma ile yönettiğim kadroyu gidip statta bizzat gözlerimle göreyim istedim. Fenerbahçe’de de o zamanlar forvette Moldovan var.
İstanbul’daki maçta o zaman başkan Aziz Yıldırım 20 bin tane gerçek Fenerbahçe forması dağıtmıştı. 1-0 almıştık. O zamanlar Bilgin Gökberk tur rehberi olarak çalışıyor İtalya’da tur rehberliği yapıyor. Bizim de şansımıza İtalya’ya gittiğimizde grubun rehberi Bilgin Gökberk. Bilgin abi bizi İtalya’da gezdiriyor o Kale senin bu Kale benim geziyoruz. Sonra akşam maça gittik işte güzel de oynuyorduk aslında ama o meşhur Saffet’in ıskaladığı top sonrası maçı 3-1 kaybettik 2-1 olsa biz geçiyorduk turu. Stadta yıkıldık kaldık öyle. Yanımda da Bilgin Gökberk oturuyor ama onun umurunda bile değil. Sonra bunlar kalkıp gittiler ben o kadar üzülmüşüm ki kalkamadım yerimden. Sonra bir baktım tur otobüsü gidiyor az daha kalıyorduk stadta. Stad boşalmış o kadar moralim bozulmuş ki farketmedim bile.
5) FMH>> Football Manager’da yeni bir kariyere başladığınızda ilk icraatınız nedir? Hemen yeni yetenekleri arama mı? Antrenman programları, yeni antrenörler ve gözlemciler belirlemek mi?
MEE>> Önce defteri açıyorum başlıyorum notları çıkarmaya. Hangi mevkiye kim alınacak, sonra teknik ekibe bakıp kim kalacak kim gidecek ona bakıyorum. Gözlemcilerin yarısını kovuyorum hatta bazen tamamını kovuyorum. Tabii daha iyi gözlemciler alabiliyorsam bunu yapıyorum. Daha sonra fizyoterapistleri gönderiyorum. iyi fizyoterapist alabiliyorsam en iyilerini almaya bakıyorum. Yani yeni bir kariyere başladığımda binlerce iş var aslında yapılacak ve her kariyerimde bunları mutlaka yapıyorum.
6) FMH>> Peki her kariyerimde mutlaka transfer ederim dediğiniz sabit bir oyuncu var mı?
MEE>> 2007 yılına kadar hep Parma ile başladım. 2007’den sonra ilk önce hep Fenerbahçe’yi aldım. Bir de takım seçerken iki parametreye daha bakıyorum:
1-Transfer bütçesi en yüksek olan takımı seçiyorum. Çünkü sonuçta aslında ben kariyerimde bir şov yapmaya bakıyorum. Bu da parasız pek mümkün olmuyor. Son yıllarda da bu takım genelde Manchester City oluyor.
2-Tarihi olup da başarılı olamamış takımları alayım onlarla başarılı olayım. Onları mutlu edeyim.
FMH>> Mesela Nottingham Forest gibi takımları ?
MEE>> Aynen. Bu tür meydan okumalar daha çok hoşuma gidiyor. Bakıyorsun, para yok pul yok…Ama Ruh var.
7) FMH>> Her kariyerimde mutlaka transfer ederim dediğiniz sabit bir oyuncu var mı?
Ben her sene yeni yüzler peşinde koşan biriyimdir. O yüzden şunu kesinlikle alırım diyeceğim bir oyuncu yok. Bir de bende gençleri oynatma hastalığı var. Zaten bende 25 yaşında birini araştırma, oynatma gibi birşey yok. Oyuncu aramada filtrelerimden biri yaş en fazla 25 filtresi.
FMH>> Sizinle oyun anlayışımız çok benziyor. Bizde de 25 ise sat gitsin anlayışı var 🙂
MEE>> Önceki yıllardan aklımda kalan oyuncuları söyleyeyim ama. Mesela o yıllardan Fatih Sonkaya diye biri vardı. Yanlış hatırlamıyorsam Porto’da oynardı ya da ben Roda’da oynarken alırdım. O daha sonradan Porto’ya gitmişti. Onu çok alırdım. O zamanlar Gökhan Gönül yoktu. Bizim Ahmet Suphi mi ne vardı, onu alırdım. Bir de tabi efsane adamlar vardı. Onları almayan var mıdır ? Mesela Tsigalko. Onu da mutlaka alırdım. Sonra Kennedy Bakırcıoğlu vardı. Bir de Freddy Adu vardı ki..
FMH>> FM’de parlayıp da gerçek hayatta silinen oyuncular vardı. Freddy Adu da onlardan biriydi.
MEE >> Evet ya… Adam Çaykur Rize’ye geldiğinde sevinmiştim. Ben aynı zamanda MLS ( Major League Soccer- Amerikan Futbol Ligi) ile de çok uzun yıllar ilgilendim. Daha oradayken takip ederdim Adu’yu. Onu canlı canlı da izledim. Bir de futbolun içinde gerçek efsane olanlar vardır. Onlar olsun isterim takımımda. Mesela Eric Cantona, Paul Gascoign. Onlar gibi adamlar olsun yaşına bakmam alırım takıma 🙂 David Platt vardı onu da unutmayayım.
FMH>> Şimdi David Platt iyi de bir hoca. Biz sürekli olarak alırız.
MEE>> Evet evet. Biz onun futbolculuk zamanını da biliyoruz tabi. Özetle sürekli olarak aldığım standart oyuncular yok ama dönem dönem değişen almasam olmaz dediğim oyuncular oluyor işte.
8) FMH>> CM/FM serisinde “Bu oyuncuyu ben keşfetmiştim” dediğiniz bir oyuncu var mı?
MEE>> Ya o konuda biraz şanssızım sanırım. Benim bulduklarım çıkmıyor piyasaya 🙂 Öyle bir sorun var. Bu “wonderkid” denen çocuklar bende çalışmıyor. Ama bu benim değil onların kabahati 🙂 Özel hayatlarına dikkat etmiyorlar belli ki.
FMH>> Bu noktada, kulüpler nasıl bu wonderkidleri bulamıyor diyor musunuz ?
MEE>> Mesela bakın ben Salih Uçan’ı severim. Buca’dan beri takip ederim. Bu arada Bucaspor’u da çok alırım FMde. Tam istediğim takım. Yaş ortalaması düşük. Renkleri sarı lacivert. İzmir takımı. Ben Salih Uçan’ı yıldız yapardım. Şimdi o çocuğu yıldız adayı diye Roma aldı götürdü ama oynamıyor çocuk. E oynamadan nasıl yıldız olacak. Fenerbahçe, keşke onu aldığında yine Buca’ya kiralasaydı.
FMH>> Bu konuda biraz başarısızız maalesef.
9) FMH>> Football Manager serisinde favori taktiğiniz nedir? Taktik oluştuturken herhangi bir teknik direktörden etkileniyor musunuz?
MEE>> Taktik konusunda standart dörtlü defans ile oynarım. Süpürücü kullanmam. Dörtlü defans önünde bir çapa oyuncum olur mutlaka.
FMH>> Bakın siz de Mehmet Demirkol gibi “çapa” diyorsunuz. Sonra çıkıp birileri çapa çupa demesin ? Hoş o pozisyonun adı “çapa”.
MEE>> Çapanın önünde bir tane merkezi ortasaha. Onların önünde bir üçlü. Sol ve sağ açıklar. Onların ortasında ofansif ortasaha ve onun önünde tek forvet.
FMH>> 4-1-1-3-1 gibi bir dizilim yani. Defans konusunda sıkıntı olmuyor mu ?
MEE>> Gol yeme tarafında bir sıkıntı var evet ama ileri dörtlüyü iyi seçersen galip gelme şansınız artıyor. Ben Catenaccio futbolu oynatmayı sevmiyorum. Atak futbolu seviyorum. Hatta öyle ki fırsat buldu mu sağ ve sol beklerin de hücum yapmasını istiyorum. Gökhan Gönül ve Caner misali ileri çıksınlar istiyorum.
10) FMH>> CM/FM serisinde en uzun kariyerinizi hatırlıyor musunuz?
MEE>> CM4 ile oynadığımda 2020li yılları geçtiğim olmuştu. Ama ben aynı kariyeri çok uzun sürdüremiyorum. İleride hiç tanımadığım oyuncu kombinasyonları olunca sıkılıyorum. O yüzden çok uzun gitmeyi sevmiyorum. 5 sezon ideal oluyor. 5 sezon sonunda ne yaptıysam yaptım
11) FMH>>Football Manager kariyerinizde kritik bir maç öncesi oyunu kaydedip, maçı kaybetmeniz durumunda oyuna kayıtlı kariyerinizden devam ediyor musunuz? Kısasa save-load yapıyor musunuz?
MEE>> Yok… En sevmediğim şeydir. Ne kaydedip yeniden yüklerim (save-load) ne de FM Editör kullanırım. Yani kaydet yükle yapıp 50 kere aynı maçı oynayıp kazanınca kimi kandırmış oluyorsun ki ? Yine kendini kandırıyorsun. Böyle böyle abuk subuk takımlarla Avrupa şampiyonu olabilir misin, evet olabilirsin ama bunun kime ne faydası var.
FMH>>Enis Bey, çok güzel bir sohbet oldu. Çok teşekkür ederiz.
MEE >> Rica ederim, ben teşekkür ederim. Çok keyifli oldu. Bence günün özeti, tanımı olarak söyleyeyim. Football Manager, ciddi söylüyorum, bu şaka değil, ıssız bir adaya düşsem, yanımda götüreceğim 3 şeyden biri olurdu. O adadan çıkamayacaksam, sonunda ölüm varsa, oynarım, Football Manager oynarım ama her sene güncellenmesi şartıyla 🙂
FMH>> O zaman internet de lazım 🙂
MEE>> Her sene güncelleyemiyorsak, o zaman sıkıntı. O zaman götürmem.
FMH>> Eski versiyonları oynamazsınız o zaman ? Mesela Ali Ece ile röportaj yaptığımız da Ali Ece, bir siteden Championship Manager’ın güncel database’ini indirdiğini, zaman zaman hala onu oynadığını söylemişti.
MEE>> Yok ya ben oynayamam. Pikseline motoruna takılırım kesin 🙂 Bir de yani bu işlerin içindeyim. Bazen eskiden çocukken oynadığım oyunlara dönüp oynadığım da oldu ama yok o tadı vermiyor. Bir kere oynayan kişi de güncellenmiş durumda. Ben aynı ben değilim ki. O yüzden o tadı alamıyorum maalesef.
Bir sonraki röportajımızda görüşmek üzere… Mehmet Enis Ertuna’ya içten cevapları için tekrardan teşekkür ederiz.[hana-code-insert name=’FMH_1′ /]