“Hayal edebilirseniz, gerçekleştirebilirsiniz.” (Alex de Souza)
Hepimiz Leicester City’ nin 15/16 sezonunda yakaladığı inanılmaz başarıya tanık olmuşuzdur. Kimine göre başı çeken Premier Lig ekiplerinin başarısızlığı, kimine göre ” Peri Masalı ”, kimine göre ise adeta bir başkaldırı, bir isyandı bu başarı. Herhalde sezon başında kendi takım taraftarlarına dahi sorsanız kimse bu şampiyonluğa ihtimal vermezdi. Zaten futbolu güzel yapan da bu değil mi?
Football Manager tutkunlarının merakla beklediği FM20′ ye daha yeni kavuştuğumuz şu günlerde, siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istediğimiz bir kariyere başlıyoruz. Adını ne koyarsanız koyun, gelin ”Başkaldırımıza”, ”Peri Masalımıza” tekrar şahit olun.
TEKNİK KADRO
Klüpten içeri adım atar atmaz ayağımızın tozuyla hemen teknik kadroya yöneldik. Çünkü çok iyi biliyoruz futbol bir takım işi ve eğer o başarıyı yakalayacaksak kurmaylarımıza güvenmemiz gerekir.
Asistan Menajer
Asistan Menajer tercihini yaparken takıma oynatmak istediğimiz diziliş ve oyun sistemine uyan, bu sistemi bilen tecrübeli bir isim olmasına dikkat ettik. Mevcut şartlarda Jose Di Leo gerçekten güzel bir tercih oldu bizim için.
Premier Lig gibi mücadele gücünün en üst seviyede olduğu, uzun ve yorucu bir maratonun bizi beklediği ortamda antranör ekibimizi özenle seçmeye çalıştık. Bu bağlamda teknik sorumluluklar ;
İdari Menajer: Freddy Kok
Futbol Direktörü: Romeo Jozak
Altyapı Sorumlusu: Kristjaan Speakman
Antrenörler;
- Darlan Schneider-Kondüsyon
- Jon Goodman-Kondüsyon
- Lorenzo Squizzi-Kaleci
- Joel Bats-Kaleci
- Ivan Cordoba-Genel
- Gianni Vio-Genel
- Nathaniel Weiss-Genel
Gözlemci Ekibi
Geleceğin yıldızlarını bulmak, onları Avrupa’nın dev kulüplerinden önce takıma kazandırmak ve bir kısmından kar elde etmek için gözlemci ağımızın geniş,bilgi birikimi yüksek ve kaliteli olması çok önemliydi. Gözlemci ekibimizi kurarken gerçekten çok vakit harcadık ama eminiz buna değecektir.
Sağlık Ekibi
Uzun süreli bir maratonda sakatlıklarla uğraşmamak imkansızdır. Futbolun doğasında olan sakatlıklar, ki bizimde sezon öncesi başımıza geldi, çok can sıkıcıdır. Fakat sakatlıkları minimize etmek ve rehabilitasyon sürecini başarılı bir şekilde atlatmak için sağlık ekibinizi özenle oluşturmak sizin elinizde. İşte bizim sağlık ekibimiz;
- Roel Frankel-Baş Fizyoterapist
- Andy Renshaw-Fizyoterapist
- Herman Krockenfellner-Fizyoterapist
- Rostyslav Pastushenko-Fizyoterapist
Yönetim maksimum antrenör, gözlemci ve fizyoterapist sayısını arttırana kadar kulüp çalışanlarımız bu şekilde olmuş oldu. Ki hepsi Premier Lig ortalamasının üzerinde. Ama yetmez geliştireceğiz.
TRANSFER
Leicester City’nin FM20 kadrosuna baktığımızda aslında transfere çok ta ihtiyaç olmadığını düşündük, en azından ilk sezon. Çünkü zaten baştan sona değişen bir teknik kadro ve hoca ile üzerine yeni transferler demek ciddi uyum sorunu demek. Fakat Jamie Vardy ye alternatif olması için forvet mevkine ” Vincent Aboubakar” ve talihsiz bir sakatlık yüzünden sağ bek pozisyonuna ” Zeki Çelik” takviyeleri yaptık.
Gerçekten hiç beklenmeyen ve bizi zor durumda bırakan bir sakatlıktı. Yetmiyormuş gibi alternatifi olan Daniel Amarteyi’de sakatlığa kurban verince sağ bek mevkine takviye yapmak zorunda kaldık. İşte yeni takım arkadaşlarımızın FM20 profilleri
Gerek kendisini ıspatlamış bir futbolcu olması, gerekse fiziki ve golcülük yönünden üst düzey bir santrafor oluşu bu transferde ki önemli etkilerdi. 6.5 M € gibi bir rakama alınmış olması da cabası. Kendisi Jamie Vardy ile beraber bu uzun süreli maratonda en önemli gol silahım olacak ve genç forvet Kelechi Iheanacho’ ya gelişiminde büyük yarar sağlayacaktır.
Ricardo Pereira ve Daniel Amartey’in uzun süreli sakatlıkları sonrası takımımıza katılan Zeki Çelik, hem ofansif bir bek olması hemde genç yaşında iyi fiziki özelliklere sahip olması nedeniyle tercihimiz oldu. Gegenpres taktiği ile oynamayı düşündüğümüz için Zeki’nin sürekli ileri çıkan, önde basan ve bitmek bilmeyen enerjisinden faydalanmak istedik. 5 M€ maliyet ise böyle bi oyuncu için bizce gayet makul.
DİZİLİŞ VE TAKTİK
Premier Lig gibi üst düzey bir arenada, milyarder kulüplere kafa tutmak istiyorsanız, kadrodan ziyade akıl oyunlarına ihtiyaç duyarsınız. Guardiola’nın City si, Klop’un Liverpool’u, United’ı, Arsenal ve Chelsea’si derken gerçekten karşınızda dünya devlerini buluyorsunuz. Hepsi ekonomik açıdan güçlü ve köklü kulüpler.
”Zengin bir kulübü neden yenemeyesiniz ki? Ben para dolu bir çantanın gol attığını hiç görmedim.” (Johan Cruyff)
İşte tamda bu yüzden koşan, ısıran, rakibi bozan, kaptığı topla direk sonuca giden bir taktik mentalite oturtmamız gerektiğine inandık. Takıma uyan en iyi taktiğin gegenpres olduğuna karar verdik. Elde ki kadro ve oyuncuların özellikleri bunu destekler nitelikte olunca bize düşen takıma uygun 3 plan yapmak oldu.
1-) 4-2-3-1 (Topa Hükmet)
Rakibin bizden zayıf olduğu maçlarda oyunun kontrolünü elimizde tutarak sahadan istediğimiz sonuçla ayrılmak için bu taktik ve dizilişi belirledik.
2-) 4-2-3-1 DOS (Gegenpres)
Büyük takımlara karşı, bozan ve ısıran bir taktik kullanmak istedik. Gegenpres’in Leicester City’ ye çok uyduğunu ve oyuncu topluluğun bu oyun tarzına iyi cevap verdiğini gördük.
3-) 4-4-2 JOKER (Gegenpres)
Biz nasıl rakiplerimizi analiz edip contra taktikler yaratıyorsak, bizimde sezonun ortalarında bu durumla karşılaşma durumumuz var. Analiz edilebilir ve rakip tarafından sıkıntıya düşürülebiliriz. İşler o noktaya varırsa tabi ki bir C Planımız var 🙂
Taktiğimiz ne olursa olsun biz topa sahip olan, oynatmayan ama oynayan bir takım olmak istedik.
”Sadece bir top var. Bu yüzden ona sahip olman lazım” (Johan Cruyff)
En iyi defans hücumdur diyenlerin taktiği olan “Gegenpress”de amaç; top rakibin yarı sahasındayken 5-6 oyuncuyla dayanılmaz bir pres yapıp adam adama ve alan markajıyla topu oraya hapsetmek ve kazanmaktır. Gereksiz paslardan kaçınılan bu sistemde, direkt futbol ön plandadır. Forvette “false nine” (orta sahaya yardım eden ancak gol de atan) tarzında bir oyuncunun olmazsa olmaz olduğu formattır. (Four Four Two’daki yazıyı okumak için tıklayın)
Mevcut kadronun dikine oynayabilen, genç, dinamik ve tekniği yüksek futbolculardan kurulu olması ve ligin zirvesinde ki ekiplerin tiki-taka dediğimiz futbolu oynaması bize gegenpres taktiğini uygulama kararını verirken etkili oldu.
Hazırlık Maçları ve Takım Uyumu
Sezon öncesi takım uyumunu arttırmak, sahada adeta bir makinenin 11 dişlisiymiş gibi davranan bir takım oluşturmak için antrenmanlarda bol bol takım uyumuna yer verdik. Taktik ve diziliş alışkanlığı için olabildiğince maç yapmaya çalıştık
Gençlerden kurulu bir kadroyla çıktığımız Pisa maçı dışında bütün maçlardan galibiyet almayı başardık. Tabi bu galibiyetlerden ziyade bizi mutlu eden gerçekten topa hükmederek, rakibe nefes aldırmayan bir oyunla bu galibiyetleri almamızdı.
Alınan bu sonuçlar ve oynanan güzel futboldan sonra sezon öncesinde gayet umutlandık, hatta bir röportajı Slaven Bilic’in şu sözüyle sonlandırdık:
‘’Sadece umut etmiyoruz, bir planımız elbette var. Tabi ki zor olacak, ama hiç kimse umudumuzu bizden söküp alamaz’’
Ne dersiniz? FMHikayeleri ailesi olarak bir Peri Masalı da biz yazar mıyız?
FM ile kalın, Sevgiyle kalın, Bizimle kalın, hoşça kalın 🙂