Football Manager 2020 ile en çok beklediğimiz yazılardan biri kariyer yazılarımız. Gönül verdiğimiz, sempati duyduğumuz ya da eski günlerine geri döndürebiliriz dediğimiz takımların başına geçtik ve kolları sıvadık. Bu yazımızda ilk kariyerimiz İngiltere Championship ekiplerinden Fulham takımı ile oldu. Geçen sezon Premier Lig’den düşen Fulham, 100 milyona yakın bir transfer bütçesi harcayarak, lig yarışında tutunamamıştı. İşte Fulham takımı ile ilk sezonumuz.
Sezon Öncesi
Transfer sezonu takımın başına geçtikten sonra hareketli geçmedi. Geçen sezon transfer edilen Ryan Babel, Galatasaray’a bedelsiz, Seri kiralık olarak gönderilmişti. Kaleci Fabri ve André-Franck Zambo Anguissa İspanyol takımlara kiralanmıştı. Takımın geleceğin yıldız adayı Ryan Sessegnon ise sezon sonu için Tottenham ile 28 Milyon karşılığında anlaşılmıştı.
Kulübün başına geçtikten sonra yaz transfer sezonu ve ara transfer sezonunda bir transfer yaptım, çünkü birçok oyuncu ile ben gelmeden önce anlaşılmıştı. Yaz transferinde Liverpool’un genç oyuncusu Yasser Larouci bir seneliğine kiraladım. Sol bek ve sol açık oynayabilen oyuncu 3-5-2 dizilişini benimseyeceğim takımda iyi bir rotasyon oyuncusu olabileceğini düşündüm.
1.Sezon
Kulüp yönetimi Premier Lig’e yükselmemi istiyordu. En düşük hedefim play-offlardı. Tanınmamış bir menajer profili oluşturduktan sonra böyle bir kulüpte çalışmanın zor olacağını biliyordum. Sezon önce 5 hazırlık maçı düzenledim. Oynatmak istediğim sistemi takıma monte etmek için yeterli bir maç sayısıydı. Yönetim ne kadar hücum futbolu oynamamı istese de kadro yapımın daha kontrollü bir oyun anlayışında başarılı olacağına inandım ve hazırlık dönemini bu taktik dizilişi ile geçirdim.
3-5-2
Top kapma istatistikleri yüksek olan bir orta saha, hızlı ve hücumcu bekler, bitirici forvetler.
Rakibi sindiren, kapılan toplarda hızlı kontralara çıkan bir takım. Genelde göbekten oynayıp, kanat bekleri ileri çıkartarak hücumu genişleten bir sistem. Hazırlık maçlarını bu sistem ile geçirdikten sonra, başarılı sonuçların ardından sezona bu yapı ile başladım. İniş çıkışların yüksek olduğu sezon heyecanlı ve birçok çözüm yolları aradığım bir dönem olarak geçti.
Ligin ilk 13 maçından namağlup ayrıldık. 3 Maçtan beraberlik alırken, 10 maçı galibiyet ile kapadık. Bu süreçte tek mağlubiyetimiz, Carabao Cup’ta Premier Lig ekibi West Ham’a oldu.
Bizim için sezonun kırılma anı Kasım ve Aralık ayı oldu. 13 maçlık harika başlangıcın ardından, 12 maçlık iki aylık süreçte sadece 3 galibiyet alabildik ve bu maçların hepsi lig maçlarıydı. Bu dönemde farklı taktik anlayışlarına da geçiş yaptık. 4-4-2 ve 4-3-3 sistemlerini bu iki aylık süreçte denedim. Kiralık oyuncular Anthony Knockaert ve Ivan Cavaleiro’yu takıma monte ederek, daha fazla kanat oyununa dönmeye çalıştım. Geçiş dönemi yaşadığımız için sonuçlar pek parlak olmadı. Bunların üzerine verdiğimiz sakatlarda can yakıyordu. Golcümüz Aboubakar Kamara sezonu kaparken. Knockaert, Josh Onomah, Harrison Reed uzun süreli sakatlıklar yaşadı.
Ocak ayında oynayacağımız olan 5 maçlık sürece yönetim tarafından Ültimatom geldi. 5 maçta benden 9 puan istediler ve Arsenal maçı herkesin düşüneceği üzere net puan kaybı olarak görülüyordu. Diğer güçlü rakibim ise Playoff yarışı verdiğim Middlesbrough’tu. İki farklı taktik ile buraya geldikten sonra, daha hücumcu yeni bir sisteme dönmem gerekiyordu ve sezon başından beri antremanlarını yaptırdığım ancak kullanmadığım bir taktiğe geçiş yaptım.
4-2-3-1
Golcü Mitrovic ve devre arasından Kamara’nın sakatlanmasının ardından aldığım Sam Winnall, bu zorlu süreçte bana çok yardımcı oldu. Cavaleiro tam bir kanat oyuncusu olduğunu hatırladı. Reed ise bir orta saha oyuncusu ancak sağ kanat görevini çok iyi yerine getirdi. Özellikle tersten yapılan ataklarda etkisi fazlaydı. Top kapma yeteneği ise sağ kanadımızı kuvvetlendirdi. McDonald ve Johansen ikilisi ise çok büyük karakter ortaya koydu.
Bu taktik artık varımızı yoğumuzu ortaya koyduğumuz bir anlayıştı. Rakibi ileride karşılayan, yüksek tempoda baskılı oynayan ve kaptı topları direkt kaleye yönlendiren bir takım. Reed, Johansen ve McDonald’ın top kapma becerileri bu oyun için çok önemli bir nokta olmuştu.
Ültimatomu aldıktan sonra ilk maç Reading takımıyla oldu. Yeni sistemin ilk maçı çok riskliydi ve mutlak galibiyete ihtiyacımız vardı. 1-0 skor ile ilk maçımızı atlattık. Arsenal maçına ise kesin puan kaybı gözü ile bakarak rotasyonlu bir kadro ile çıktık ve 3-1 sahadan yenik ayrıldık. Ardından Hull City deplasmanına gittik ve buradaki skor almamız gereken 9 puanda çok kritik bir virajdı. Oyun olarak istediğimizi oynasakta, bireysel hatalarımız canımızı yaktı. 4-0 aldığımız ağır mağlubiyet bu dönemde bizi yıkan bir sonuç oldu. Ancak oyuna ve takımıma güveniyordum ve sistem değil oyuncu değişiklikleri ile Middlesbrough maçına çıktık. Bizim için seriye başlayacağımız maç bu maçtı. 3-0 yendiğimiz rakibimizin ardından ültimatomun son maçından da galibiyet ile ayrıldık ve derin bir oh çektik.
Middlesbrough maçı ile beraber yakaladığımız ivmede, 17 maçta sadece bir kez mağlup ayrıldık ve ültimatom yediğimiz sezonun bitmesine 3 maç kala kendimizi şampiyonluk potasına sokmayı başardık. Son üç maçta 2 mağlubiyet aldık. West Brom maçında galip gelseydik liderliği alıyorduk. Wigan, yani son lig maçında ise galip gelsek şampiyon oluyorduk. Ancak 2 kırmızı kart gördüğümüz ve şampiyonluk telaşına kapıldığımız maçtan 3-0 yenik ayrıldık ve 3. sırada ligi tamamladık. Dramatik bir durumdu bizim için galibiyete şampiyonken, mağlubiyet ile 3. olduk.
Bizim için zor bir sene olmuştu ve bu şekilde bitmesi çok acıydı. Ancak önümüzde Premier Lig’e yükselmek için hala bir şans vardı ve bunu başarabilirdik. İlk Playoff maçını Middlesbrough ile oynadık. İki aşamalı elemeyi deplasmanda 2-1 kaybettikten sonra, kendi evimizde 3-0 kazandık ve finale yükseldik. Finalde ki rakibimiz Bristol City oldu.
Final maçı bizim için kabus gibi geçti. Çok fazla gol pozisyonuna girdiğimiz maçta bireysel yeteneklerimiz ve bireysel hatalarımız maçı kaybetmemize neden oldu. Birçok kaçan karşı karşıya pozisyonlar ve defansta yapılan hatalar Premier Lig hevesimizi kursağımızda bıraktı.
Sezon Sonu
Kadro kendi kurduğum oyuncu topluluğu değildi, buna rağmen şampiyonluğu son dakikaya kadar kovaladık. Şimdi sezon sonu geldi ve köklü değişiklikler olacak. Özellikle Defans hattımızda. Bireysel hatalarımızı daha aza indireceğimiz, daha sağlam bir takım olacağımız bir yaz dönemi geçirmemiz lazım. Bir sonraki yazımızda yaz transfer sezonumuzu ve 2. yılımızı anlatacağım. Bu sefer sonu şampiyonluk olur diye umut ediyorum. 2. sezona dek yaptığınız transferler ucuz olsun 🙂