Football Manager kariyer hikayelerimize kaldığımız yerden hız kesmeden devam ediyoruz. Yeni kariyerimiz Almanya’nın köklü kulüplerinden Hamburger SV. İşte Hamburger SV ile gerçekleştirdiğimiz kariyerimizin heyecan dolu 1.sezonu ve detaylar.
Hamburg, resmî adıyla Hür Hansa Şehri Hamburg, Almanya’nın ikinci büyük şehri olup kendi başına ayrı bir eyâleti oluşturur. Aynı zamanda Avrupa Birliği’ndeki en büyük 6. metropoldür. Almanya’nın Dünya’ya açılan kapısı da denilen bu şehir, Almanya’nın en büyük limanına da sahiptir. Rotterdam’dan sonra Avrupa’nın en büyük ikinci limanı olup Dünya’da da 9. sıradadır. Bu köklü şehrin, köklü de bir takımı var. Bu takım, Hamburger SV.
Hamburger SV, Bundesliga kurulduğundan beri sürekli Bundesliga’da oynayan ve küme düşmeyen tek takımdı. Taa ki geçen sezon (17/18) sezonuna kadar. Geçen sezon Bundesliga’yı 17. sırada bitiren bu köklü takım, bu paha biçilmez ünvanı kaybetti.
Bende FM 19’da Hamburger SV ile bir kariyer açıp onları eski, görkemli günlerine yeniden taşımak istiyordum. Kariyeri açtım ve oldukça güzel geçti. Hamburger SV, Bundesliga 2 adına çok çok iyi bir kadroya sahip. Kadrosunda; Santos, Arp, Holtby, Sakai gibi üst düzey futbolcular var. Fakat kadronun geneli genç, yaş ortalaması da 23. Hamburg’un düşmesi, yeniden yapılanmaları için iyi bir fırsat oldu ve bu yapılanmada da başlarında ben olacağım.
Sezon Öncesi
Sezon öncesi hazırlık kampında takıma taktiksel antrenman yaptırıp 4-2-3-1 ve 4-4-1-1 dizilimlerinin tiki taka versiyonlarını çalıştırdım. Takım zaten lige göre üst düzey futbolculardan kurulu olduğu için sahada verim alacağımdan da emindim ama yine de çok çabuk ve sık hazırlık maçlarıyla 1 ay içinde takımı lige hazırlamak, tüm oyuncuların kondisyonunu üst seviyede tutmak istedim. İstediklerim de oldu. Takım sezon öncesinde iyi hazırlanıp, hazırlık maçlarında istediğim performansı sergiledi, futbolcular ise ilk maç öncesinde kondisyonlarını bulmuş oldular.
Hazırlık Maçlarının Fikstürü:
Bir ayda 9, toplamda 10 hazırlık maçı oynadım. 7 galibiyet, 1 beraberlik, 2 mağlubiyet alarak sezon öncesinde taktiğimi oturtmaya başladım.
Dizilim 4-4-1-1 (Özelleştirilmiş Tiki Taka)
Yukarıda gördüğünüz taktik çok sığ bir diziliş gibi görünebilir ama ben, takıma geldiğimde ilk baktığım şey oyuncu profilleri oldu ve bu profillerin tiki taka’ya hangi dizilişle daha iyi uyum sağlayacağını düşünmek oldu. 4-4-1-1’in en büyük avantajı dar alan da oynayan takımların oyuncuların birbirine daha yakın olmasıdır. Bek ile açık arasında 70 metre yerine 35 metrelik bir mesafe oluyor. Alanı daraltmak, dar alanda pas yapmak daha kolay oluyor diye 4-4-1-1 dizilişini seçtim.
Yeni Transferler
Takıma aslında iki futbolcu aldım. Feiller, altyapı adına aldığım 15 yaşında boşta olan ve oldukça gelecek vaat eden bir futbolcu diye aldım. McTominay’ı orta sahada rotasyon adına aldım. Sezon boyunca da sertliği ve top kesmesiyle orta sahaya agresiflik kattı ve takımıma katkı sağladı. Gacinovic ise çok fazla forma şansı bulamasa da oynadığı dönemlerde katkı sağlayan bir futbolcu oldu. Takımda ilk etapta yüksek maaş alan Hunt ve Lasogga’yı yollamak istedim ama yollayamadım. Teklif çıkmadı. Bu ikiliyi yollamak için Ocak dönemi beklemem gerekecek. Bu ikiliden bir bütçe oluşturup takıma daha da iyi gençleri almayı düşünüyordum(Almada, Trincao, Marin) ama olmadı. Param da olmadığı için yaz döneminde sadece oyuncu kiralamakla yetindim.
Hazırsak Başlıyoruz
Sezon öncesini yaptık, bunu yaparken transferleri de tamamladık ve artık hazırız, ligde şampiyon adayları olarak biz ve Köln gösteriliyor. Bize 1.20 oranla bahis açıldı ve bu insanların bize ‘kesin şampiyon olurlar’ gözüyle bakması demek. Bu bakış, biraz baskı oluştursa da üstesinden gelip, Hamburg’u ait olduğu yere, Bundesliga’ya yeniden çıkartacağım.
Coşkulu Bir Başlangıç
Sezona fişek gibi bir başlangıç yaptım, ilk yedi maçın, yedisini de kazandım. Bu takım ve benim açımdan çok öz güvenli bir durum oldu. Ama her şeye rağmen lig uzun maratondu ve önümüzde 28 maçlık bir periyot vardı. 8. maç, derbiydi. St Pauli ile evimde 0-0 berabere kalmam beni fena üzdü. Derbilere hep kazanmak için çıkarım ama bu kez kazanamamıştım ve ligdeki ilk puan kaybını derbide yapmam ekstra bir üzüntü oluşturdu. Ligin ilk haftalarında; Arp, Santos, Holtby, Ito ve Sakai gibi adamlar sazı eline aldı. Oldukça üst düzey performans sergileyip, lige iyi başlangıç yapmamızı sağladılar. Bu performanslarını sezona da yaymaları en büyük temennimdi. Özellikle Arp ve Holtby, ligin çok çok üstünde bir performans sergilediler.
St Pauli kazasından sonra yine vitesi arttırıp, Darmstadt’a 4 attım deplasmanda. Sonra yine Magdeburg kazası oldu. – Ki Magdeburg çok kötü bir takım olmasına rağmen bu kaza oldu. Bizimkiler fazla rehavete kapılmıştı sanırım. Magdeburg’dan sonra evimde ligin benimle birlikte en iddialı takımı olan Köln’ü ağırladım. Bu sezonun en kritik maçlarından ve benimde kendimi test edebileceğim bir maçtı. Çünkü ligde hiç böylesine üst düzey bir takım yoktu, sadece Köln vardı. Bende hem kendimi hem de takımı bu maça iyi hazırladım ve 2-0 yendim. Üstüne üstlük, kaleme şut bile atamadılar. 🙂
23 şuta karşı, kaleyi bulmayan tek şutları var. Yüzde 61’e, yüzde 39 topla oynama. Müthiş bir oyunla ve istatistikle bu büyük maçı kazanmış oldum. Bu maçın ardından kendime güvenim daha da arttı.
Ligin İlk Devresindeki Puan Durumu & Fikstür
Ligin ilk devresindeki puan durumu böyle, bizim takım; 14 g, 3 b, 0 m ile ligin zirvesine demir atmış ve farkı da açmış durumdaydı. Ligin en fazla gol atan, en az da gol yiyen takımı da bizim takım. Oldukça iyi, üst düzey bir performans ile Bundesliga yolunda emin adımlarla ilerledik ilk devrede. Lige bakılacak olursa da, öncelikle Köln, hedefinden çok uzak, 7. sırada bulunuyor. Ligin sürpriz ekipleri Bochum ve St Pauli olarak, zirve takiplerini sürdüyorlar ama bizi yakalamaları biraz zor olacak. Harika bir ilk devre geçirdik. Şimdi her şeyimizi ikinci devreye de yansıtıp, hedefimiz bu ligden kurtulmak olacak.
İlk Devre Fikstürü
Devre Arası Transferleri
Devre arasında; Lasogga, Sakai, Hunt gibi yüksek maaş alan ve bonservis getirme oranları yüksek olan futbolcuları elimden çıkarttım. Aslında Sakai’yi elimden çıkartma gibi isteğim yoktu ama kendi çok gitmek istedi. Ben de izin verdim, çünkü arkasında 18’lik Vagnoman vardı. Vagnoman’ı da gerçek potansiyeline ulaştırmak, takımı gençleştirmek, Vagnoman’dan yıldız oluşturmak için iyi bir fırsattı bu. Vagnoman, Sakai kadar üst düzey performans vermese de büyük bir potansiyel vaat ediyordu ve üstünde bende ısrarla duracaktım. Sakai’nin gitme hikayesi buydu. Hunt ve Lasogga’yı ilk devre boyunca da hiç kullanmamıştım. Takıma yararları sadece bonservis bedelleri oldu. Narey ve Stephan da ilk devre de hiç kullanmadığım oyunculardı. Narey’i bonservisiyle satmaya çalıştım ama olmadı. Mecburen, kiralık yolladı. Stephan da aynı keza.
Şimdi gelelim büyütülen bütçenin nerelere harcandığına.. İlk işim evladım gibi sevdiğim yer uçağı Trincao’yu almak oldu. Joveljic ve Almada içinde teklif yolladım ama kabul görünmediler. Ben de City’nin süper yıldız adayı Foden’ı kiraladım. Sakai’nin gidişiyle bek konusunda rotasyon için oyuncuya ihtiyacım vardı, bunun içinde Spurs’tan Peters’ı kiraladım. Hiçbir kiralık futbolcuya maaş ödemesi bile yapmadım. Hepsi ücretsiz ve maaşsız bir şekilde geldi. Devre arası transferler politikam da böyleydi.
İkinci Devre : Odaklanmak
İkinci devreye başlarken tek korkum diğer ekiplerle aramda farkın yüksek olduğundan dolayı oyuncular arasında rehavet oluşacağıydı. Oldu da, sezonun ilk devresini namağlup bitirmiştim ama sezonun ikinci yarısından mağlubiyette aldım, 5 beraberlik alarak beraberlik sayımda arttı ve ilk devreye oranla daha az gol atıp, daha çok gol yedim. Yine de her şeye rağmen şampiyon oldum, 27. haftada da yükselmeyi garantilemiştim. Tek mağlubiyetimi ise gözümde çok büyüttüğüm Köln’e karşı aldım. Adamlara evimde şut attırmayınca, bize karşı iyi kin tutmuşlar ve namağlup serimizi bozmuş oldular.
İkinci Devre Fikstür
İkinci devrede üst üste iki maç kazanamadığım seriler oldu. Bunlar da beni üzdü. Bizim gibi takım böylesine iki maç üst üste kazanamamazlık yapmamalıydı. Genel anlamda ilk devreye göre ikinci devre daha sancılı geçti. Yine de şampiyon olmamız engellenemedi, zaten aradaki fark çok çok büyüktü. Bundesliga’ya kendimizi atmıştık artık. Bu yolda bana en çok; Arp ve Holtby yardımcı oldu. Arp, golleriyle kral olurken; Holtby, takımın beyniydi. 8 gol, 8 asistle skora da çok katkısı oldu. İkinci devre çıkış yapan oyuncu ise, Jairo oldu. Çok fazla asistle skora katkı sağladı. İkinci devrenin bir başka olayı ise ilk devre boyunca sakat kalan stoperlerin ikinci devre takıma dönmesiydi. Ama yine de çok forma bulamadılar. Çünkü forma şansı verdiğimde 18 yaşında olan Van Drongelen, müthiş bir performans yakalamıştı ve formayı vermiyordu. Ben de zaten ondan alamazdım formayı, müthiş gelecek vaat ediyordu çünkü. Takımın %60/70’lik oranı 18/20 yaş aralığında gençlerden kurulmuştu. Bu çocuklarla şampiyon olmak beni çok mutlu etti.
Lig Sonu Puan Durumu
23 puan fark ile şampiyon oldum. Köln, ligi 4. bitirerek play-out’a dahi giremedi. Bu onlar adına acı olmalı. Bütçeleri daha da daralacak ve elindeki adamlarda gidecek. Bochum benimle birlikte yükselerek, Bundesliga’da oynamaya hak kazandı. Güzel bir sezon oldu. Yine en az gol yiyen ve en çok gol atan takım oldum. Tek mağlubiyetle ligi bitirdim. Cidden ”Sana Söz Baharlar Gelecek” derken, o baharı getirmiş olduk. Şimdi bu baharı istikrarlı bir şekilde sürdürmek gerekiyor.
Sezon Sonu İstatistikleri
Şut/gol girişimi sezon boyunca 665 kez olmuş. 665/34 yapınca, maç başında 20 şut/gol girişimim oluyor. Bu muazzam bir istatistik. Her maç başına 20 kez rakip kalede tehlike oluşturmak, her maçı domine ettiğim anlamına geliyor. Pas sayısı ise 15291. Bunu da 34’e bölecek olursak, her maç 450 pas ortalamasıyla oynamışız. Bununda her maç 360 tanesi isabetli olmuş. Sezon genelinde istatistiksel anlamda da istediğimi almış oldum.
Yılın Takımına Seçilen Futbolcularım
Pollersbeck, Van Drongelen, Santos, Jairo, Holtby, Janjicic ve Arp yılın takımına seçildiler. Hepsi sezon genelinde üst düzey performans sergilediler.
19’luk Kral, Fiete ARP!
Arp hakkında ilerde daha çok şey yazacağım ama şuan sadece 19’luk kral yazmak istiyorum. 🙂 Müthiş bir golcü, harika bir ayak içine sahip. 33 maçta, 29 gole direkt katkısı oldu. 19 yaşında böyle performans vermesi muazzam bir durum.
Gelecek Sezon İçin Verilen Bütçe
Yönetim gelecek sezon için pek bütçe vermedi ama biz bütçe oluşturmayı da, bu bütçeyle transfer yapmayı da biliriz. 🙂
Kapanış
Gelecek sezon Bundesliga’da görüşmek üzere, orada da ses getirmeye devam etmek istiyorum. 2. sezonda görüşürüz, herkese bol FM’li günler. 🙂
2.Sezonda Arp’i 4buçuğa ve 31’e Belotti’yi Lester’a aldım .Vardy’i gönderdim. Belotti ilk 11 forvetimdi ama arp attığı muazzam golerle onu kesti. Belotti de gitmek istiyor real ve city 60ı vermeye hazır. Neyse Arpi biraz internette araştırdım gerçektende ayak içiyle sert isabetli ve köşelere vuruşları var. Gelecekte büyük bir takımda iş yapar. Ayrıca Lesterda Maddison ve sol bekteki genci tavsiye ederim.