Selam FM sevdalıları, bugün ki yazımda Dortmund’da çok başarılı bir sezon geçirmemi sağlayan ve bana bir kupa, bir de ŞL finali getiren 4-1-2-3 taktiğini ayrıntılarıyla anlatmaya çalışacağım.
Ben FM’de biraz Mou, biraz Guardiola tarzı bir hoca olmaktan yanayım. Aslında tarzım çalıştırdığım takıma göre de değişiyor. Dortmund’da da Mou’nun her takımda yaptığı gibi hem az gol yiyen bir takım, Guardiola’nın da her takımda yaptığı gibi hemde topu ayağında tutan bir takım görüntüsü çizmek istiyordum. Bunun için kadroya, isteklerime ve bana en uygun taktik klasik 4-1-2-3 idi.
Taktik ve Direktifler
Takımın sahaya yayılış şekli aşağıdaki gibi;
Yukarıda da gördüğünüz gibi orta sahayı üçlü tutmak hem topun bizde kalması hemde orta sahada rakibe geçit vermemek adına çok önemli.
Orta saha kontrolünün benim takımımda olmadığı maç sayısı çok azdır. Hatta Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Manchester City’e karşı bile orta saha kontrolü bendeydi ve Signal Iduna Park’taki maçta Guardiola’nın takımına 3 gol attım.
Bu taktik futbolculara geniş alanda oynama fırsatı veriyor. Bunun artı yönleri de var, eksi yönleri de.
FM 2018 İÇİN HAZIRLADIĞIMIZ TÜM TAKTİKLERİMİZE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ. (DİĞER TAKTİKLERİ DE İNCELEMENİZİ ÖNERİRİZ)
Artı yönü hızlı oyuncularınız varsa ise rakibin Allah yardımcısı olsun, geniş alanda hızlı oyuncularınız ile rakibin üstüne deparlar atarak onları yıldırırsınız. Eksi yönü ise beklerinizin önünde büyük bir boşluk olması ve buna istinaden kanatlardan atak yeme riskinizin artması. Tabii sadece diziliş yapınca top bizde kalmıyor. Topun bizde kalması, rakibi presle boğmak, orta sahada üstünlük kazanmak için takıma doğru direktiflerde vermek gerekiyor. Aşağıda verdiğim direktiflerin görselini ve açıklamasını göreceksiniz.
Burada; kısa pas yapın, topa sahip ol, defanstan kısa pasla çık ve rakip ceza sahasına paslaşarak gir takımın tamamen nasıl oynayacağını belirliyor. Bu şekilde direktif verdiğiniz bir takım tamamen maçta topun arkasına geçerek sabırlı bir şekilde paslaşır ve top, maçın büyük kısmında sizde kalır. Tıpkı Guardiola’nın takımlarında olduğu gibi. Kontrollü tercihi ise takımı biraz daha dizginler.
Hücumsal anlamda takımınız atağa kalkınca çok fazla geride açık bırakmamayı hedefler. Top ayağınızdayken ve kontrollü tercihi açıkken zor gol yersiniz. Johan Cruyff’un efsanevi bir sözü vardır, ”Top bizdeyken onlar gol atamaz.” işte bu söz tamamen bu taktik içinde kullanılabilir. 🙂 Çünkü top maçın büyük kısmında takımınızın ayağında kalıyor. Ancak rakip size kontralarla gol atmayı deneyebilir ve çoğu golü de ben kontra ataklardan yedim. Diğer direktiflere geldiğimiz zaman ise presin çok fazla olması ve rakip kaleci top çıkartırken rahatsız et direktifleri rakibin oyununun bozmaya, sürekli onları rahatsız etmeye yönelik. Bunlarda sizin oyununuzda agresifliği arttırır ve maçı daha çok istediğinizi gösterir.
Savunma çizgisini normal kurmak en ideal seçim bence, bazen maçın gidişine göre gömülü yada öne de çekebilirsiniz ama maça başlarken ve her şey yolundayken normal de bırakmak en mantıklı yol. Çünkü savunmayı ileriye alınca arkaya adam kaçırma olayı çok oluyor.
Direktiflerimiz bu şekilde. Bu direktifler sayesinde ligde sadece 3 kez mağlup oldum ve sadece 20 yiyerek sezonu tamamladım. Bazen 5/6 maç üst üste gol yemeden bitirdiğim maç serileri oluyordu. Ligin en iyi savunma yapan ve en çok ayağında top tutan takımı bu taktik ve direktifler sayesinde benim takımımdı.
Ne Tür Futbolcular Gerekli?
Bu taktiğe uygun futbolcu profilleri de gerekiyor aslında, tamamen bu taktiğe özel olmasalar da bu taktiği daha iyi uygulamak adına futbolcuların bazı özelliklerinin iyi olması taktiği daha iyi uygulamanızı sağlar.
Orta saha göbekte Nuri ve Kagawa gibi tekniği, pas kabiliyeti ve vizyonu yüksek adamların olması bu taktiğin iyi bir şekilde işlemesi açısından önem arz ediyor. Bu taktikte sabır çok önemli, bazen kapalı rakipleri açmak zor oluyor ve sürekli boşluk arıyorsunuz. Bunun için top ayağınızdayken ayağı iyi isimlerin orta sahada olması her an tek topla sizi golle buluşturabilir. Yine orta sahada defansif orta saha rolündeki isminde hem dayanıklılığı hemde top kapma, pozisyon alma gibi verilerinin yüksek olması; defansif anlamda takımı diri tutmaya, gerektiğinde iki stoperin ortasına girerek savunmayı beşli hale getirerek takımın defansif gücünü de arttırdı. Bu yapıya da uygun oyuncu profili genç Weigl idi. Kanatlarda çok ekstra bir durum yok, zaten Reus, Pulisic ve Yarmolenko gibi kanatlar takımınızda var ise kanatlarda çok bir şey istemenize de gerek kalmaz. Hem skor, hem de oyun açısından takıma çok şey katıyorlar. Bekler hızlı ve top kapması iyi olmalı. Geniş alanda oynadığınız için hız çok önemli. Birebir sprintlerde rakibiyle başa çıkmayı başarmalı.
Sezon Sonu Lig Sıralaması
En yakın rakibime 13 puan fark atarak ligi bitirdim ve ligin en az gol yiyen, en az mağlup olan takımı bendim. 🙂
Juventus’a Kaybettiğim ŞL Final Maçı
Kapanış
Bugün sizlere Dortmund’da bana güzel günler yaşatan 4-1-2-3 taktiğini anlatmaya çalıştım. Umarım bu taktiği uygular ve başarılı günler yaşarsınız. Bu taktiğin bana kazandırdığı Bundesliga sezon sonu puan tablosu da aşağıdaki görselde.
Oyuncu direktifleri mevcutmu yoksa kendi halinemi bırakıyoruz _?