Genç teknik adam Eddie Hoew yönetiminde peri masalını başaran Bournemouth, hızlı yükselişine devam etti ve Championship’de şampiyonluğa ulaşarak Premier Lig’e çıktı. Eddie Howe’un karakter ve taktisyenlik anlamında Premier Lig’e renk katacağını düşünüyorum. Belki bütçesi çoğu Premier Lig kulübünün kat kat altında olabilir; ancak diğerlerinde de bir Howe yok… Kırmızı-Siyahlıların forveti Callum Wilson’un da hızı ve bitiriciliğiyle Premier Lig’e damga vuracağını düşünüyorum. İzleyin ve görün! Transfer döneminde Ipswich’ten Mings, St. Etienne’den Gradel, Middlesbrough’dan Tomlin, Reading’ten Federici, Everton’dan Distin, Blackburn’den King, Southampton’dan Boruc ve Chelsea’den kiralık olarak Atsu takıma katılan isimler oldu.
İngiltere Premier Lig’de Yeni Sezona Bakış
Hasret dolu günler, üzücü haftalar ve geçmek bilmeyen iki buçuk ay sona erdi. İngiltere Premier Lig’de 2015-2016 sezonu Cumartesi günü oynanacak maçlar ile start veriyor. Geçtiğimiz yıl Chelsea’nin şampiyon olduğu heyecan dolu ligde, yine birbirinden önemli takımlar rekabet edecek. Büyük heyecanı, yayın hakkını elinde bulunduran Lig TV, Lig TV 2 ve 3 numaralı kanallarından yayınlayacak. Yeni sezon öncesi, bu yıl lige yeni yükselen Bournemouth, Watford ve Norwich’e de iyi şanslar dileyelim. Yine Chelsea, Manchester United ve Manchester City’nin çekiştiği; Arsenal ve Liverpool’un onları zorlayacağı bir sene bizi bekliyor gibi. Başlayacak 2015-2016 sezonu öncesi takımların transferlerini, durumlarını ve muhtemel dizilişlerini özetlemek istedim.
Chelsea
Chelsea, istikrar ve uyum açısından; yine en büyük favori olarak gösteriliyor. Maviler, deneyimli teknik direktör Jose Mourinho önderliğinde sistemini iyice oturttu. Oyuncular birbirlerini iyi tanıyor ve herkes takım arkadaşının neler yapabileceğini biliyor. Yaz transfer dönemini de sessiz sedasız geçirdiler. Monaco’dan Falcao’yu kiralarlarken; Stoke City’nin başarılı kalecisi Asmir Begovic’i, Fluminense’den genç Brezilyalı yetenek Kenedy’i ve Atletico PR’den Nathan’ı transfer ettiler. Deneyimli kaleci Petr Cech Arsenal’e, Filipe Atletico Madrid’e, Kakuta Sevilla’ya, Thorgan Hazard Mönchengladbach’a transfer olurken; Pasalic Monaco’ya, Bamford Crystal Palace’ye, Van Ginkel Stoke City’e ve Salah Roma’ya kiralandı. Transfer dönemi bitmeden, bir sol bek arayışları var. Giderek yaşlanan savunma yüzünden, yavaşlık problemi yaşamaları muhtemel; yaratıcılık ve bitiricilik anlamında ise hiçbir sorunları yok.
Manchester City
City teknik direktörü Manuel Pellegrini’nin bu yıl artık son şansı dersek, yanılmış olmayız. Yapılan onca harcamaya rağmen; Avrupa’da başarı gelmedi ve ligde de şampiyonluk Chelsea’ye kaptırıldı. Manchester’in mavi yakası, bu yıl çok daha agresif ve hırslı bir hazırlık dönemi geçirdi. Financial Fair Play yükümlülükleri ve bünyesindeki İngiliz oyuncuların azlığı nedeniyle tek tip bir transfer politikası izlediler. 63 Milyon Sterlin’e İngiltere tarihinde rekor bir fiyatla Liverpool’un altın genci Raheem Sterling transfer edildi. Ardından Aston Villa’dan her zaman ilk 11’i zorlayabilecek bir orta saha Delph alındı. Ayrıca Fulham’dan Patrick Roberts ve Bursaspor’dan Enes Ünal genç yetenekler olarak kadroya katıldı. Negredo Valencia’ya, Nastasic Schalke’ye, Karim Rekik Marsilya’ya, Sinclair Aston Villa’ya, Milner Liverpool’a, Richards Aston Villa’ya,Guidetti Celta Vigo’ya ve Boyata Celtic’e gönderilirken; Jovetic de 2 yıllığına Inter’e kiralandı. Ofans anlamında rotasyonlarının dar olması, yaşayabilecekleri tek sıkıntı olabilir. Sterling transferi ile bu sene oldukça iddialılar… Pellegrini genelde tek forvetli sistem tercih ediyor; ancak şu an ellerinde 4-4-2 ile de tehlikeli olabilecek bir kadro var.
Arsenal
Arsene Wenger’in Arsenal’i, hazırlık kampında yapılan çalışmalarla yeni sezona hep mental ve fiziksel açıdan formda başlar. Bu yıl da öyle oldu ve Community Shields’ta Chelsea’yi 1-0 mağlup etmeyi başardılar. Bu sezon Chelsea’den transfer ettikleri ve şu ana kadar ki tek transferleri olan Petr Cech Topçular’da formda başladı. 3 maça çıkarken kalesinde gol görmedi. Kırmızı-beyazlılar, savunma ve orta saha anlamında sezona yine oldukça sağlam giriyor. Ancak bariz bir şekilde forvete ihtiyacı oldukları görülüyor. Bu sezon daha iyi işler yapabilecekleri görüşündeyim; eğer beklenilen yıldız forvet transferi gelirse… Podolski’yi Galatasaray’a ve Diaby’i Marsilya’ya gönderirlerken; Gnabry’i WBA’ya ve Sanogo’yu da Arsenal’e kiraladılar. Sezon öncesi Wilshere’nin bacağının kırılması moralleri bozdu. Formda bir Walcott’un oluşu ise Wenger’i sevindiriyor. Şu anki formu sebebiyle, Wenger onu en ileri uçta değerlendirecektir.
Manchester United
Louis Van Gaal, Premier Lig’deki ikinci yılında artık daha tecrübeli, sistemini oturtmuş ve daha iyi bir oyuncu grubuna sahip… Bu yıl tek hedefleri şampiyonluğa oynayacak bir takım yaratmaktı ve bu uğurda yola devam ediyorlar. Önemli isimleri takıma kattılar ve yıldız kaleci De Gea’yı da ısrarla takımda tutarak iyi bir iş başardılar. De Gea, hazırlık kampının yıldızlarındandı bana göre formuyla… Southampton’dan 25 Milyon Sterlin’e Morgan Schneiderlin, PSV’den 27 Milyon Euro’ya Memphis Depay, Bayern Münih’ten 18 Milyon Euro’ya Bastian Schweinsteiger, Torino’dan 18 Milyon Euro’ya Matteo Darmian ve Sampdoria’dan kaleci Sergio Romero transfer edildi. Rafael Lyon’a, Nani ve Van Persie Fenerbahçe’ye, Angel Di Maria 63 Milyon Euro’ya PSG’ye ve Cleverley Everton’a gönderildi. Kırmızı Şeytanlar’da ufak çaplı bir forvet krizi var. Wayne Rooney bu sene en ileri uçta oynayacak evet; ama ellerinde başka forvet bulunmuyor. Di Maria’nın satışından gelen parayla, takımı forvet ve orta saha anlamında geliştirmeleri bekleniyor.
Liverpool
Detaylı bir Liverpool incelemesi isteyenler, bu yazıdan hemen önceki postu okuyarak bilgi alabilirler. Liverpool, sezona vasat hocası Brendan Rodgers’in ısrarla arkasında durarak başlayacak. Geçtiğimiz yıl Suarez’in takımdan gidişiyle bocalayan Liverpool, bir krizi de yıldız oyuncusu Sterling ile yaşadı. Transfer dahisi (!) olarak bildiğimiz Rodgers, bu sefer herkesi şaşırttı ve gerçekten olumlu hamleler yaptı. Aston Villa’dan Christian Benteke, Bolton’dan Bogdan, Hoffenheim’den Roberto Firmino, Charlton’dan Gomez, Burnley’den Ings, Manchester City’den Milner ve Southampton’dan Nathaniel Clyne takıma katılan isimler oldular.[hana-code-insert name=’FMH_2′ /] Bunun yanında Steven Gerrard LA Galaxy’e, Glenn Johnson Stoke’a, Sterling Manchester City’e, Coates Sunderland’a, Manquillo tekrardan Atletico Madrid’e gönderilen isimler oldular. Jose Enrique, Lucas ve Balotelli’nin de yakın zamanda ayrılması gündemde… Kırmızılar, özellikle bek konusunda ve Efsane Kaptan’ın yerinin dolduruluşu açısından bu yıl sıkıntı yaşayacak gibi… Benteke’nin sakatlanmaması için hep birlikte dua edelim!
Tottenham
Londra ekibi, sessiz sakin bir yaz dönemi geçiren ekiplerden sayılır. Hazırlık kampında oynadıkları futbol fazla tat vermedi ve hazır gözükmediler. Transfer döneminde de sessiz gidiyorlar. Arjantinli çalıştırıcı Pochettino önderliğinde ligin sürprizini yapmaya çalışacaklar. Geçtiğimiz yıl parlayan Harry Kane, takımın yine en büyük kozu olacak. Yine de Soldado’nun formsuzluğu da düşünülünce forvete takviyeye ihtiyaç var gibi gözüküyor. Orta sahanın ortası da Stambouli, Paulinho ve Capoue gibi isimlerin gidişiyle boş görünüyor. Tottenham’a daha transfer şart… Atletico Madrid’den Alderweireld’i, Köln’den Wimmer’i ve Burnley’den Trippier’i transfer ettiler. Paulinho GZ Evergrande’ye, Capoue Watford’a, Stambouli PSG’ye, Chiriches Napoli’ye, Holtby Hamburg’a ve Kaboul Sunderland’e satıldı. Friedel ise emekli oldu.
Southampton
Ronald Koeman’ın çalıştırdığı Kırmızı-Beyazlılar, geçtiğimiz yıl güzel bir futbol sergileyerek iyi sonuçlar aldılar ve bu sezon Avrupa Ligi’ne katılmayı başardılar. Transferde oldukça kan kaybetseler de, kurt hoca Koeman yerlerini doldurmasını bildi. Bu yıl yine etkili orta sahası ile rakiplerin korkulu rüyası olmaya adaylar… Tabi lig-Avrupa Ligi bir arada nasıl etkilenirler; şu an için orası muamma… Feyenoord’dan Clasie, Malaga’dan Juanmi, Sporting Lizbon’dan Cedric Soares ve Twente’den Martina transfer edildi. Bunun yanında QPR’dan Caulker ve Fulham’dan Stekelenburg takıma katılan isimler oldular. Özellikle Clasie transferi, Premier Lig’de fark yaratacak gibi.. Schneiderlin Manchester United’a, Clyne Liverpool’a, Osvaldo Porto’ya, Boruc Bournemouth’a, Hooiveld AIK’e gönderildi. Forvet anlamında Juanmi ve Pelle yetersiz gibi gözüküyor, bir forvet takviyesi daha şart gibi.. Yoksa Mane ve Tadic sazı daha fazla eline almalı… Stoper tandemi olarak da zayıf bir rotasyonları var.
Everton
Roberto Martinez ile iyi bir uyum yakalayan Everton, geçtiğimiz sezon lig ile Avrupa Ligi’ni bir arada götürmekte zorlanmış ve özellikle sezonun ikinci yarısına kadar çok sıkıntı çekmişti. Bu yıl böyle bir sıkıntıları olmayacak. Teknik Direktör Martinez, çok savaş verdi ve Stones, Coleman, Barkley, Mirallas ve Lukaku gibi isimleri kadroda tutmayı başardı. Birçok takıma sürpriz yapma potansiyelleri var. Transferde çok sessizdiler. Barcelona’dan Deulofeu, Manchester United’den Cleverley ve Olympiakos’tan Henen takıma katılan isimler oldular. Distin Bournemouth’a ve Alcaraz Las Palmas’a gönderildi.
Newcastle United
Newcastle United, sezona Championship’ten yukarısında bir İngiltere tecrübesi olmayan Steve McLaren ile sezona başlayacak. Spor basını tarafından bu hamle eleştirilse de; McLaren, gelir gelmez tecrübesini takıma yansıttı ve olumlu transfer hamleleriyle iyi bir takım ortaya çıkardı. Tabii ki elinde sihirli değnek yok; her sorun bir anda çözülmeyecek. Ancak siyah-beyazlılar özellikle iç sahadaki baskılı oyunuyla Avrupa Ligi yarışının içinde yer almaya çalışacaktır. PSV’den Wijnaldum, Anderlecht’ten forvet Mitrovic ve defans Mbemba takıma katılan isimler oldular. Bu üç isme, 50 Milyon Euro gibi bir rakam harcadılar. Taylor ve Gutierrez ise takımdan ayrılan isimler oldular.
West Ham United
Yeni sezon öncesi takımın başına eski oyuncusu Slaven Bilic’i getiren West Ham, Hırvat hocaya hatırı sayılır bir bütçe de sundu. Bilic, yaptığı hamlelerle kadroyu geliştirmeye çalıştı; ancak sıkıntılar bitebilmiş değil… Avrupa Ligi maçlarından dolayı sezonu erken açtılar. Birkikrkara’yı zorla penaltılarla geçebilirlerken; Astra’ya ise rakibi küçümseyip yedek kadroyla çıkmaktan elendiler. Oynanan vasat futbol ve takımda uyumun olmayışı, taraftarları şimdiden sinirlendirmeye başladı. Üstüne Valencia’nın ciddi sakatlığı, iyice can sıktı. Juventus’tan Ogbonna’yı, Sampdoria’dan Obiang’ı, Marsilya’dan Payet’i, Hamilton’dan Hendrie’yi, Birmingham’dan Randolph’u transfer ederlerken; Arsenal’den Jenkinson’u ve Al-Jazira’dan Lanzini’yi kiraladılar. Bunun yanında; Downing, Cole ve Demel takımdan ayrılan isimler oldular. Bilic, orta sahaya daha takviye yapmaları gerektiğini belirtti. Takımda şu an bir karmaşa hakim, kısa vadede pek güvenilir durmuyorlar. Valencia’nın sakatlığı da bitiricilik anlamında onları çok etkileyecek.
Swansea
Eski futbolcuları Gary Monk’un görevi devralmasıyla 1 yıldır futbolunda düşüş görülen Swansea; Laudrup zamanında kesinlikle daha iyi futbol oynuyordu. Bony’nin satılması sonrası da oldukça gerilediler hücumda… Sadece Gomis’in eline bakıyorlardı; bu da önümüzdeki sezon için büyük bir sorundu. Kuğular, yaz transfer döneminde daha çok ofansif hamleler yaptılar ve hücum hattını kuvvetlendirdiler. Braga’dan Eder, St. Etienne’den Tabanou, Marsilya’dan Andre Ayew ve Heerenveen’den Nordtfeldt takıma katılan isimler oldular. Kadrodan kayıp yaşanmaması ise, Galler ekibi adına sevindiriciydi. Eder ve Ayew ile hücum hattında hem kuvvetlendiler hem de dış saha maçları adına elleri kuvvetlenmiş oldu. Bu yıl özellikle dış saha müsabakalarında zevk veren futbollarını bekliyorum. Yine de yumuşak karınları, defans…
Crystal Palace
Alan Pardew’un Ocak ayında göreve gelişiyle birlikte 6 ayda aradığı uyumu bulan Crystal Palace, sezonun ikinci yarısında bize futbol açısından güzel maçlar izletmişti. Yeni sezon öncesi takımda fazla kayıp yaşanmaması ve önemli transfer hamlelerinin yapılması, Crystal Palace’ı ligin sürprize açık ve en tehlikeli takımlarından biri haline getirdi. Özellikle Wickham ve Cabaye hamleleri, onlara bir seviye atlatan transferler oldu. İç sahada ve dış sahada, Pardew mantalitesini uyumlu bir takım oyunuyla sergileyeceklerdir. PSG’den Cabaye, Sunderland’tan Wickham, QPR’den McCarthy, Wolwerhampton’dan Sako ve Chelsea’den kiralık olarak gelen Bamford takıma katılan önemli isimler oldular. Böylelikle ofans hattında alternatifleri de artmış oldu. Dobbie, Ramage ve Ameobi ise takımdan ayrılan isimler oldu.
Sunderland
Geçtiğimiz sezon Mart ayında deneyimli Advocaat’ı takımın başına getiren Sunderland, son dönemde yaptığı çıkışla ligde kalmayı başarmıştı. Yeni sezona da kurt Hollandalı hocayla devam kararı verilirken; takıma önemli isimler katıldı. Dinamo Kiev’den Jeremain Lens, Inter’den Alvarez, Tottenham’dan Kaboul, Estudiantes’ten Vergini, Celtic’den Matthews, Liverpool’dan Coates ve Rubin Kazan’dan kiralık olarak M’Vila takıma katılan isimler oldu. Wickham Crystal Palace’ye gönderilirken; Revelliere de takımdan ayrıldı. Ofans anlamında Sunderland, geçmiş sezonlardan daha etkili olacak gibi…
Stoke City
Mark Hughes ile istikrar yakalayan ve 2 senedir yoluna devam eden Stoke City, önemli hamleleriyle birlikte artık daha çok savaşan bir takım olmak istiyor. Premier Lig’deki ilk alışma sezonunu atlatan Bojan’ın üstüne daha çok yük binecek. Hannover’den Joselu, Leverkusen’den Wollscheid, Midtjylland’dan Haugaard, Barcelona’dan Afellay ve Moha, Aston Villa’dan Given, Liverpool’dan Glenn Johnson ve Chelsea’den kiralık olaran Van Ginkel takıma katılan isimler oldular. Begovic Chelsea’nin yolunu tutarken; N’zonzi Sevilla’ya, Huth ise Leicester City’e gönderildi.
Aston Villa
İki önemli silahı Benteke ve Delph’i kaybeden Aston Villa, sezona kolu kanadı kırık başlayacak. Yaz döneminde transfer borsasında bir hayli etkinlerdi ve dokuz isimle kadrolarını güçlendirdiler. Yine de ilk birkaç hafta sistem oturana kadar Benteke ve Delph’i arayacaklarını düşünüyorum. Nantes’tan transfer edilen Veretout, Fransa futbolunun geleceği ve geçtiğimiz yıl Ligue 1’in performans anlamında en iyi oyuncularından.. Premier Lig’e çok şey katacaktır, ayrı bir gözle izlenmesi gerekir. Blackburn’den transfer edilen Gestede, Championship’ten sonra ilk kez bir Premier Lig deneyimi yaşayacak. Lorient’ten Jordan Ayew, Nice’ten Amavi, Lille’den Gueye, Manchester City’den Sinclair ve Richards, Cordoba’dan Crespo ve Norwich’ten kaleci Bunn diğer transfer edilen isimler… Benteke Liverpool’un, Delph Manchester City’nin, Weimann ve Bent Derby’nin,Sylla Rennes’in, Luna Eibar’ın ve Given Stoke’un yolunu tutarken; Vlaar takımdan ayrıldı, Cissokho da Porto’ya kiralandı.
Leicester City
Geçtiğimiz yıl Nigel Pearson yönetiminde özellikle sezonun ikinci yarısında yenilmesi zor bir takım olan Leicester, bu sayede ligde kalmasını bilmişti. Ancak sezon bitiminin ardından Pearson, istediği transferlerde diretince, yönetim tarafından gönderildi. Bence çok hatalı bir karar oldu. Takımın başına ise Claudio Ranieri getirildi. İtalyan hoca, soğukkanlı tavrıyla oyuncularına ve basına nasıl davranır adete üç bilinmeyenli bir denklem… Mainz’dan Okazaki, Caen’den Kante, Atalanta’dan Benalouane, Stoke’tan Huth ve Schalke’den Fuchs takıma katılan önemli isimler oldu. Standar Liege’ye giden Knockaert ve Olympiakos’un yolunu tutan Cambiasso, takımın önemli kayıpları oldu. Ranieri önderliğinde, ilk haftalarda onlara kuşkuyla bakmamız gerekiyor.
WBA
Tony Pulis’in 2014-2015 sezonunun ikinci yarısında takımı devralmasıyla savunma ve hücum anlamında toparlanan WBA, deneyimli çalıştırıcı ile yoluna devam ediyor. Takıma önemli hamleler yapıldı. Savunmada daha kuvvetlenirlerken; hücumda opsiyonları daha da artan bir takım haline geldiler. Liverpool’dan Rickie Lambert, Arsenal’dan kiralık olarak Gnabry, Hull’dan Chester ve Wigan’dan McClean takıma katılan yeni isimler oldular. Davidson Huddersfield’a, Baird Derby’e, Mulumbu ve Dorrans Norwich’e gönderildi. Yeni sezonda, gözler yine Berahino’nun üzerinde olacak.
Watford
Watford, Championship’te ikinci olarak Premier Lig’e çıkma başarısı gösterdi. Ancak büyütülen hedefler doğrultusunda, takımın başını Quique-Sanchez Flores’in getirilmesi bana göre son derece yanlış bir hareket oldu. Flores, çok fazla deneyimi olmayan ve İngiltere’yi hiç bilmeyen bir menajer… Sezon boyunca takım bu eksilerden etkilenecektir. Daha da ileri giderek ben Flores’in Watford’da sezonun ilk yarısının bitimini göremeyeceğini düşünüyorum. Onun dışında çok akılcı hamlelerle, ofansif anlamda çok güçlü bir kadro oluşturuldu. Bu yıl Watford’un maçları hep çok gollü geçecek. Transfer döneminde bir hayli etkinlerdi. Tottenham’dan Capoue, Spartak Moskova’dan Jurado, Alkmaar’dan Berghuis, Hamburg’tan Behrami, Roma’dan Cholebas, Steau’dan Arlauskis, Granada’dan Nyom, Werder Bremen’den Prödl, Napoli’den Britos ve Udinese’den Vydra gibi önemli isimler kalıcı olarak kadroya katıldı. Takımdan ayrılan çok önemli bir isim ise olmadı. Başka bir teknik direktör ile, çok rahat orta sıralarda tamamlayabilirler bu sezonu…
Norwich
Genç ve tecrübesiz Alex Neil’in göreve gelmesiyle sezonun ikinci yarısında Championship’te yükselişe geçen Norwich, Play-Off’lar sonucu Premier Lig biletini kazanmışlardı. Yola, yine güven vermeyen Neil ile devam ediyorlar. Kadro kalitesi, Premier Lig’in altında görünüyor. WBA’dan Dorrans ve Mulumbu, Liverpool’dan kiralık olarak Wisdom, Blackburn’den Kean ve Hull’dan Brady takıma katılan yeni isimler oldular. Bunn Aston Villa’ya, Garrido ise Las Palmas’a gönderildi.
Bournemouth
Batuhan Babaoglu
6 Şubat 1991 tarihinde İstanbul Bakırköy'de dünyaya geldi. Yeditepe Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nü YÖK Burslu ve birinci olarak bitirdi. Hayatında onu en çok mutlu eden şeylerin başında gelen Football Manager ile tanışması, 2002 yılına dayanır. O tarihten itibaren, her seriye çılgınlar gibi bağlandı ve oynadı. Oyunun her yıl ilk çıktığı gün, teknoloji marketlerinin kapısında beklemesiyle ünlüdür. Onu ararsanız http://cezasahasiicindekiadam.blogspot.com.tr/ adresinde bulabilirsiniz
Share This
Previous Article
FM15 Everton Kariyeri 2.Sezon
Next Article