Football Manager 2015 ile alakalı yazılarımızda aramıza yeni katılan Tufan Aydoğmuş’un İzmir’in güzide takımı Göztepe ile geçirmiş olduğu başarılarla dolu FM 2015 kariyerinin 2.sezonu ile devam ediyoruz. Aramıza yeni katılan Tufan Aydoğmuş’a Göztepe kariyerinde başarılar diliyoruz. Tufan’ın Göztepe kariyerinin 2.sezonunu okumadan önce buradan 1. sezona göz atmanızı öneriyoruz.
Göztepe’yle başladığım kariyerimde 2. sezonla yeniden karşınızdayım. Beklentilerin üzerinde bir sezon geçirerek 2. Lig Beyaz Gruptan Şampiyon olarak PTT 1.Lige gelmiştik. 1. Lige çıkmayı garantilediğimizden itibaren kara kara düşünmeye başlamıştım aslında, çünkü verilen transfer bütçesi yalnızca €10b idi. Bu yüzden ligde Şampiyonluğumu ilan ettikten hemen sonra oyuncu aramalarına koyuldum. Her ne kadar sözleşmesi bitenleri 1 yıl önceden takip etmeye başlasam da gerek maaş bütçesi gerekse takımın bulunduğu konum itibariyle oyuncuları ikna etmek neredeyse imkansızdı.
Bu yüzden transfer sezonu açılır açılmaz serbest oyunculara yöneldim bu arada maaş bütçesinden artırmak için de kullanmadığım birçok oyuncuyla yollarımı ayırdım. Aldığım 3 yabancıdan sadece Wilfred Dalmat’dan verim alabildim yabancı transferi konusunda biraz acemi davrandım diyebilirim. Zaten Eric Mouloungui’yi sezon başlamadan Osmanlıspor’a gönderdim ve yerini Endoğan Adili ile doldurdum.Ondan da beklediğim katkıyı alabildiğim pek söylenemese de 9 maçta 2gollük bir katkısı oldu. Yine Yusuf Chibsah’tan sadece 8 maçta yararlanabildim ve onunla da devre arasında yollarımı ayırarak sezonun geri kalanında büyük katkı yapan Aminu Umar ile anlaştım.
Personel Transferi tabi ki devam etti artan personel sayısı işimi bir nebze de olsa kolaylaştırdı.
Bir Galatasaray taraftarı olarak Milan Baros biraz duygusal bir tercih oldu ama antrenör olarak kötü değildi . Yine duygusal bir tercih olan Sidney Govou’nun CM 03-04 den beri benim için yeri ayrıdır. Ali Yavaş yine yerli önerileriyle transferlere önemli katkıda bulundu.[hana-code-insert name=’FMH_2′ /]
Gelelim Dizilişe ilk sezon beni zafere taşıyan sistemden bu sezon da vazgeçmedim. Asimetrik bir 4-1-4-1 ile sezonu tamamladım.
Görüldüğü gibi direktifler takımda diz boyu işi sıkı tutmak lazım.
Antrenman programında Genel antrenmanda Savunma yoğunluk seviyesi yüksek olarak , Maç antrenmanlarında ise Hücum organizasyonu üzerine çalıştırdım.
Gelelim sezona;
Daha önce de söylediğim gibi zor bir sezonu bizi beklediği çok belliydi maaş ve transfer bütçesinin yok
denecek noktada oluşu yüzünden çoğunlukla serbest oyunculara yöneldim. Lige başlarken hedefimiz play-off lardı. Ligde arka arkaya 2 beraberlikten sonra İlk galibiyetimizi 5-1 gibi bir skorla BoluSpor’a karşı aldık.
4-5 maçlık galibiyet ve ardından gelen 1 mağlubiyet şeklinde ilerleyen bir seri ile tamamladım sezonu.
Sezon içinde beni en çok mutlu eden maçlardan biri Türkiye Kupası 4. Tur eşleşmesi maçında Trabzonspor’a karşı aldığım 4-1 lik galibiyetti şüphesiz.
Yine Adana DemirSpor’a karşı aldığım 5-0’lık skor lig içinde önemli performanslarımdan birisiydi. Berk Elitez attığı 3 gol ile bu maçın yıldızı olmayı fazlasıyla hak etti. 
Sezon beklediğimden çok daha kolay geçti ve 13 puan farkla şampiyon olarak Süper Lige yelken açmayı başardık. Ligin en fazla gol atan ekibi olmamızın yanında en az gol yiyen 2. ekip olduk.
Ziraat Türkiye Kupasında Kayserispor’a Çeyrek finalde 1-0’ın rövanşında 1-1 berabere kalarak elendik ancak bu bizim için önemli bir başarıydı.
Benim adıma sezonun en önemli oyuncularından olan Halil Akbunar yılın futbolcusu seçilirken. Yılın takımına Ethem Pulgir ve Umut Gündoğan girmeyi başardı. Yılın Menajeri ödülünü işe ilk sezonda olduğu gibi yine alamadım.
Yazar Hakkında
Tufan Aydoğmuş. 16 Temmuz 1991 Ankara doğumluyum. CM 03-04 de aşık olduğum bu oyunu hala aynı tutkuyla oynamaya devam ediyorum. Sıkılmadan gururla anlattığım Türk Telekom Spor Kulübüyle 3′ü üstüste olmak üzere 4 kez Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu bulunan bir kariyerim var. Tutkulu bir Galatasaray taraftarı olmama rağmen Galatasaray’ı cm serisi içinde sadece bir kez aldım. Genelde küçük takımların efsane hocası olma prensibim yüzünden hiçbir büyük ligde hiçbir büyük takımı çalıştırmadım.
